1917 HAYDARPAŞA GAR YANGINI

1917 HAYDARPAŞA

2010 HAYDARPAŞA


Bazı binalar şansızlığından yangınlarla şavaşır. Bazı binaların sonu yangınlar yüzündendir.

Haydarpaşa Tren İstasyonu Tarihinde bir kez daha yakalanmış idi yangına..

6 Eylül 1917 günü Filistin Cephesine gönderilecek cephaneleri taşıyan tren büyük bir gürültüyle infilak etti. Öyle büyük bir patlamaydı ki Kadıköy Çarşısına şarapnel yağmıştı. Esnaf ve alışveriş yapanlar kaçışarak kapalı mekanlara kendilerini zor attılar. Kargaşa ve panikten ezilerek yaralananlar oldu.

Patlama o kadar büyüktü ki Haydarpaşa’ya hayli uzak Kuşdili Çayırında, sevgilisiyle dolaşan Dimitri yüzüne isabet eden bir mermiyle yaralandı.

Patlamaların yaşandığı Haydarpaşa Garının depolorında durum çok kötüydü. Burada ve gar içinde bulunan yüzlerce insan ölmüştü…

Patlamanın sebebi bulunamadı fakat birçok rivayet ortaya atıldı. Bir İngiliz uçağının bombardıman yaptığı, bir denizaltını Çanakkale’yi geçerek Haydarpaşa’yı vurduğu yada bir İngiliz ajanının sabotajı…




6 Eylül 1917 günü saatler 16.30

İmparatorluk başkenti İstanbul'da büyük korku ve dehşet yaratan, yüzlerce insanın ölümüne yol açan olay, 6 Eylül 1917 günü yaşandı. Saatler 16.30'u gösterirken, kentin Anadolu yakasındaki büyük patlamayla birlikte, toprak sarsıldı, kimi yerlerde binaların camları kırıldı, sokaklardaki insanlar, korku içinde, kaçacak yer aramaya başladılar. Hemen herkesin zihninde aynı soru şekilleniyordu:
Neydi bu patlama?..




Birinci Dünya Savaşı'nın tüm hızıyla sürdüğü günlerdi. O sıralarda İngiliz savaş uçakları, sık sık İstanbul semalarında beliriyor, birkaç yere bomba attıktan sonra uzaklaşıp gidiyorlardı. Bu nedenle, önce patlamanın İngiliz uçaklarının attığı bombalardan kaynaklandığı sanıldı.

İkinci patlama

Ama ilkinden 7 saniye sonra duyulan ikinci bir patlama, ortalığı yeniden sarstı ve bunu, daha küçük çapta infilaklar izledi. Biraz cesaretlenip sahillere çıkanlar, gördükleri manzara karşısında dona kaldılar.
Haydarpaşa alev alev yanıyor, her patlamayla birlikte, çevreye taş ve toz bulutu yağıyordu. Binaya ayrı bir güzellik katan sivri kuleleri uçmuş, çatısından yükselen alevler aç bir canavar gibi önüne gelen yeri tutmaya başlamıştı.
Haydarpaşa, cehennemi yaşıyordu


Haydarpaşa garında patlamaların olduğu depolar bölümü

O dakikalarda Haydarpaşa, cehennemi yaşıyordu. Patlamayla birlikte garda, Suriye Cephesi'ne, Dördüncü Ordu'ya asker, silah ve cephane götürmek üzere harekete hazır bekleyen bir trenle, yolcu dolu bir banliyö treni de ateş almış; peronlar, alevlerin arasında kendilerini can havliyle dışarı atmaya çalışan insanlarla dolmuştu.
Cephane stoklarının peş peşe infilakı, her geçen dakika, ölü sayısını artırıyordu. Yangın iyice yayılmış; ambarları, silo ve diğer küçük binaları da etkisi altına almıştı.

Korkunç bilanço

Yangın kontrol altına alındıktan sonra facianın bilançosu da ortaya çıktı.
Olay sırasında, biri banliyö treni, diğeri asker dolu iki tren, içindekilerle birlikte yanmış, aralarında gar personelinin de bulunduğu çok sayıda insan da ölmüştü, İstasyon, yakınlarından bir haber alabilmek ya da yakınlarının cesetlerini bulabilmek için, İstanbul'un dört bir yanından gelenlerle dolup taşıyordu.

Gazetelere sansür

Ölü sayısı belli değildi, bini aştığı söyleniyordu. Ama bu rakam hiçbir zaman açıklanmadı. İktidardaki İttihat ve Terakki Hükümeti, gazetelere sansür koymuş, hükümetin yayın organı Tanin birkaç satırlık resmi bir tebliğle yetinmişti.

Patlayan trendeki cephanelerin kanal harekatındaki Türk-Alman ordusuna ulaşmaması nedeniyle Filistin cephesinin zor durumda kaldığı bir gerçekti.

Savaş yıllarında yaşanan yokluk ve idari boşluklar sebebiyle Haydarpaşa Garının patlamalar sonucu zarar gören çatısı yaptırılamamıştı.

Nihayet 1927 yılında yapılan bir proje yarışmasıyla Haydarpaşa garının çatısının nasıl olması gerektiğine karar verilecekti. Mimar Kemalettin ve Mimar Nihat Bey’in projeleri beğenilmiş yarışmada birinci olan Nihat Bey’in projesinin uygulanasına karar verilmişti. Ama ne olduysa 1930 yılında bu projeden vazgeçilerek yapı orjinal çatısı biraz alçaltılarak uygulanmıştı. Onarım 1933 yılında sona erdi.

AHMET SERTKAN
YANGIN UZMANI



Devamını okuyun...>>