Orman yangınları ile mücadelede yeterlimiyiz ? Seçim gelince başa sadece itfai yöntemler almak; Bu yangınları söndürmede yeterli olamayacaktır.
29 Temmuz 2008 by Ahmet Sertkan
Sayın Oktay Bolat'a yanıttır. Türkiyede ormanlar ve orman yangınları ile ilğili yapılanların yeterliliğini sorguluyorsunuz. Değerli meslekdaşım yeterli olsa idi % 94 ü insan kaynaklı olan orman yangınları en az % 94 kadar düşmüş olacak idi. Verilerden de anlaşılacağı üzere bu konu en azından bizim ülkemizde sonsuza kadar sürmez umarım.
ORMAN YETİŞTİRMEK KADAR ONLARI KORUYACAK İNSANLARI DA YETİŞTİRDİĞİMİZDE BU KONU GÜZEL BİR SON İLE SONA EREBİLİR. A.S.
TARİHİ MİRASLARIMIZ DA ORMAN YANGINLARI İLE TEHDİT ALTINDA!
Ya çocuklarımızın geleceği..
Orman yangınları toprağından tarih fışkıran bu ülkede yerleşim ve tarım alanlarının yanı sıra artık tarihi mirasları da tehdit ediyor. Patara'da meydana gelen yangında kazı çalışmaları yapan Prof.Dr. Havva İşkan Işık ve ekibi kendilerini zor kurtardılar ama çalışma mekanları, ekipmanları zarar gördü.
Hatırlarsanız Ağustos 2006 tarihinde başlayan yangın Hristiyanlığın kutsal merkezi Meryemana evinin duvarlarına 1.5 metre kala şaşırtıcı bir şekilde durmuştu. Meryemana Evi'nin yangında mucizevi şekilde yok olmaktan kurtulması dünya basınında geniş yankı uyandırmıştı. Ancak Selçuk'taki o yangında 25 yıl önce dikilen ağaçlar 24 saatte kül olmuştu.
Bu sene yanan ağaçların yerine yenilerini dikeceğiz ama 5-10 sene içinde yeniden yanacağını düşünmek insanı bu çöl sıcaklarında bile ürpertiyor.
Bir kıvılcım tüm bunların nedeni. Yapılan açıklamalar yüzde doksan insanların ihmali, dikkatsizliği yönünde…Doğrudur ancak ilgili bakanlık suçun tamamını vatandaşa yükleyerek işin içinden sıyrılamaz. Vatandaş bu konuda cahil ve dikkatsiz ise o zaman Bakanlık; eğitimi en büyük çözüm olarak görmelidir. Yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ile işbirliği yaparak çarpıcı bilgilendirme kampanyaları düzenlemelidir.
Yıllardır her yaz sezonunda binlerce hektar orman alanı yok oluyor. Ülkemize gelen turistleri sayma alışkanlığımız, yanan ormanlarımızın envanterini çıkarmakla devam ediyor.
ÖZELLEŞTİRELİM GİTSİN!
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan her konuda olduğu gibi ormanlarda da özelleştirmeyi bir önlem paketi olarak sunmakta. Ormanların devlet elinde iyi işletilemediğini öne süren Bakan Unakıtan, ormanların da özel sektöre açılması gerektiğini belirterek kuzey ülkelerinde özelleştirilmiş ormanların durumuna dikkat çekiyor.
Kısaca ne bakanların, ne sivil toplum kuruluşlarının, ne de yerel yönetimlerin açıklamalarında yıllardır değişen hiçbir şey yok. Eski tas eski hamam… olan ormanlara ve ülkeye oluyor.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI CEPHESİNDEN!
Resmi verilere göre Türkiye'de son 10 yılda 20 bin 986 adet orman yangını meydana gelmiş. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu; her zaman olduğu gibi yangın alanlarında incelemelerde bulunuyor ve durumun kontrol altına alındığını belirtiyor. Bakanlığın bu konuda başarılı çalışmalar içinde olduğunu ispatlamaya çalışıyor.
NASIL MÜCADELE EDİYORUZ?
Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında gerçekleştirilen yangın eylem planında neler var?
Toplam 776 gözetleme kulesinden 24 saat kesintisiz gözetleme yapılıyormuş.
Demek ki bu da yeterli değil.
Nasıl mücadele ediyoruz?
Bakan Eroğlu'nun açıklamasına göre:
818 arazöz,
152 dozer,
144 su tankı,
35 loder,
126 greyder,
32 su tankeri,
52 karavan,
113 treyler,
366 arazi aracı,
717 motosiklet,
6 idari 15 kiralık olmak üzere 21 helikopter,
15 THK uçağı
ve 10 bin yangın işçisi ile yangınları önlemeye çalışıyoruz.
Yeterli mi?
Tabii ki değil….
Önce orman sevgisi bilinci ve farkındalığını oluşturmak gerekiyor. Bunu başaramazsak istediğiniz kadar arazözler, su tankları, yangın helikopterleri, yangın işçileri ekleyin mücadelenize... Faydasız.
Bakan Eroğlu'nun 'Orman yangını sonrası yapılaşma varsa ellerimle yıkarım' demesi de durumu kurtarmıyor…Zira ormanların yok edilerek yapılaşması sadece yangınlarla gerçekleşmiyor bildiğiniz gibi..Madalyonun diğer yüzünü de görmek lazım. 2B lerin satışı konusu da orman yangınları kadar sakıncalıdır.
YEREL YÖNETİMLER NE YAPIYOR?
ORMANA GİRİŞİ YASAKLAMAK ÇÖZÜM MÜ?
Mersin Gülnar'da meydana gelen büyük yangından sonra Muğla Valiliği bir genelge ile orman alanlarına girişi yasakladı. Hassas bölgelerde jandarma ve itfaiye 24 saat nöbet tutacakmış. Muğla'nın yüzde 68 inin ormanlarla kaplı olduğu belirtilen genelgede vatandaşların yangınlar konusunda dikkatli ve duyarlı olması gerektiği ifade ediliyor.
SAFARİ TURLARINA UYARI VE YASAKLAR!
Alanya ve Kemer- Göynük'te'de ise orman yangınlarına önlem olarak atv ve jeep ile safari turu düzenleyen firmalara uyarı ve yasaklamalar getirildi.Kritik bölgelere tur yasağı, tura katılanların yanında çakmak kibrit bulundurmaması, araçlarda yangın söndürme cihazı şartı, turun başında ve sonunda birer gözcü bulunması gibi önlemler alınıyor.
Peki tüm bu yasak ve uyarılar Türkiye genelinde orman yangınlarını önleyecek mi?
Her yıl tekrarlanan yangınların sayısına ve yok olan binlerce hektar ormana bakıldığında sorunun cevabı belli.
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yerel yönetimler, çevreci kuruluşlar ve basın işbirliğinde çok fazla ortak çalışma yapması, mesai harcaması, proje geliştirmesi, kriz masası oluşturması gerekiyor. Yangınlar çıkmadan önce…
Kısa ve uzun vadeli plan ve programlarla halkı bilinçlendirmek üzere köylere kadar uzanan saha çalışmaları şart.
ORMANLARIN DURUMU GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL!
Bakanlık tarafından yapılan 'orman alanlarımızda azalma değil artma vardır' şeklinde açıklamaların ise ülkemize faydadan çok zararı vardır. Görünen köy kılavuz istemez; ormanlarımızın durumu güllük gülistanlık değildir, her anlamda tehlike altındadır.
Önce bunu kabullenmeli ve ona göre hareket etmeliyiz.
Orman yangınlarını önlemek üzere yapılan mücadelenin temelini ormanları korumak ve sevmek üzerine oluşturmalıyız. Bu mücadele samimiyetle yapıldığı takdirde, orman yangınlarını söndürmek için uğraşmamıza gerek kalmayacaktır.
BU ÜLKEDE İYİ İŞLER YAPANLAR DA VAR.
Sayın Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR’ın bu konudaki düşünceleri ise şunlardır.
Tamamına katılıyorum.
Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,
kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Değerli arkadaşlar,
Yaz geldi ve yine Orman yangınlarımız arttı. Orman yangınlarının artması ve hemen söndürülememesi yüzünden binlerce değerli ağacımız yok olmaktadır. Bu nedenle güzel ülkemiz giderek çöl olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Yapılan araştırmalara göre Orman yangınlarının %94’ü insanlardan kaynaklanırken, sadece %6’sı doğal afetlerden kaynaklanıyor. İnsan kaynaklı bu yangınların önemli iki ana sebebi de dikkatsizlik ve kasıtmış.
İhmal ve dikkatsizlik nedeniyle çıkan orman yangınları:
* Ormanda güvenlik tedbiri almadan ateş yakmak.
* Yakılan ateşi söndürmeden bırakmak. Özellikle mangal için yakılan ateşin söndürülmeden bırakılması.
* Sönmemiş sigara izmariti ve kibriti yere atmak.
* Orman içinde veya bitişiğindeki tarlalarda istenmeyen otları veya tarla anızını yakmak.
* Gece aydınlatma için ormanda ateşle dolaşmak.
* Cam ve cam kırıklarını ormanda bırakmak, güneş ışığının camdan yansıyarak otları yakması.
* Çocukların orman içinde ateşle oynamaları.
Kasıtlı çıkarılan orman yangınları:
* Orman içinde veya bitişiğindeki tarla veya otlakları genişletmek.
* Orman içinde yapılan kanunsuz işleri gizlemek için çıkarılan yangınlar. Öyleki öldürdüğü adamı gizlemek için orman yakan kişiler ele geçirildi.
* Birilerinden intikam almak için, bir düğünü veya siyasi mitingi sabote etmek için yangın çıkarıp adam toplanmasını engellemek.
* Yabani hayvanları uzaklaştırmak.
* İş ve çıkar elde etmek.
Güzel ülkemizde 1949 ile 2008 yılları arasında çıkan 68627 yangından 33406’si ve yanan 813084 hektar alanın 457848’si seçim zamanı ve çıkarılan af yasaları döneminde olmuştur. Görüldüğü gibi kişisel çıkarı için halkımız, büyük bir aymazlık içinde her seçim döneminde ve olası af yasasından da yararlanarak ormanlarımızı yakmak istemektedir. 1949 yılından 2008 yılına kadar geçen dönemde çıkan yangınlar ve yanan alan miktarları ile seçim dönemleri ilişkisini içeren listeyi aşağıda bilgilerinize sunarım.
Yaklaşık 60 yıllık süreçte ortaya çıkan bu üzücü ve aymaz ilişkiyi, yöneticilerimizde dile getirmektedir. Nitekim bir genel seçim yaşadığımız geçen yıl, ülkemizin çeşitli yerlerinde çıkan yangınlar üzerine, Orman ve Çevre Bakanı Pepe, "Bazı hainler, seçim öncesi ormanlarımızı yakıyor. Bu bedbahtlara yazıklar olsun, lanet olsun." demiştir (18.07.2007).
Önümüzdeki yıl yine bir yerel seçim yaşayacağız. Umarım bu yıl ve gelecek yıl orman yangınlarının artmaması için yöneticilerimiz oy uğruna bir af yasasını gündeme almazlar. Yoksa bu beklenti içinde kalacak halkımız yine birçok yerde orman yangınları çıkaracaktır.
Güzel ülkemizin değerli ağaçlarını, sadece orman yangınları ile kaybetmiyoruz. Son olarak TBMM de kabul edilen ve ağaç katliamını serbest bırakan yasayı bilgilerinize sunmak isterim. Bu yasaya göre, ne yazık ki PARAYI VEREN, AĞACI KESECEK.
Meclis’te kabul edilen Hazine ve orman arazilerinin turizme açılmasını öngören yasayla, 1 hektar için 24 bin YTL’yi ödeyen turizm yatırımcıları istediği kadar ağaç kesecek. Yasalaşan kanun tasarısıyla Lara Kent Parkı dahil 53 projenin önü açılıyor. Bakanlığın ön izin verdiği, ancak işlemi durdurulan 53 projenin 21’i Antalya, 12’si Mersin, 8’i Muğla, 4’ü Kars, 3’ü Bursa’da bulunuyor. Kayseri, Bolu, Aydın, Isparta ve Kütahya’da birer proje yer alıyor (09.05.2008-Milliyet). Keşke bu yasa ile aynı yörede kesilen ağaç sayısının iki katı kadar ağaç dikimi ve 5 yıllık bakımı da şart koşulsaydı.
Sevgi ve saygılarımla (24.07.2008).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
1- Yeşil Çevre ve korunması hakkında YEŞİL EKRAN ile yayına başlayan ve çok önemli bilgileri bizlere sunan NTV yi kutlarım ve de izlemenizi öneririm.
2- Çanakkalede yanan orman alanlarına, şehitlerimizin sayısı kadar fidan diken ve büyüten Çanakkaleli İş Adamı İbrahim Boduru da kutlarım.
3- Bu hafta Çevre ve Orman Bakanlığı ile anlaşma yaparak, 700 hektar alana 700000 fidan dikmeyi kabul eden Koç Holding Başkanı Mustafa Koçu’da burada kutlamak isterim.
1949-2008 YILLARI ARASINDA ÇIKAN ORMAN YANGINLARI,
YANAN ALANLAR ve SEÇİM İLİŞKİSİ
YIL: YANGIN ADEDİ : YANAN ALAN (HEKTAR): SEÇİM DÖNEMLERİ VE ÇIKAN AF YASALARI:
1949 738 35,502
1950 987 69068 Seçim yapıldı ve 5677 Sayılı Af Yasası çıktı
1951 928 18884
1953 654 17596
1954 1126 35580 6385 sayılı Af Kanunu çıktı.
1955 878 27773
1956 1118 38983 6831 sayılı af yasası çıktı
1957 779 28634 Genel Seçim Yapıldı
1958 725 26862 7132 sayılı af yasası çıktı.
1959 436 8070
1968 387 7540
1969 714 16354 Genel Seçim yapıldı
1970 790 15019 Anayasa değişikliği,af teklifi meclise verildi
1971 651 7532
1972 440 6913
1973 1208 17002 Genel seçim yapıldı, 1774 sayılı af yasası çıktı
1974 769 14745
1975 811 17516 Kısmi senato seçimi ve MV ara seçimi
1976 702 5171
1977 1615 43076 Genel Seçim senesi
1978 1123 13233
1979 1300 34122 Kısmi senato seçimi ve MV ara seçimi
1980 1092 10248
1981 987 5449
1982 919 3797
1983 968 3556
1984 1433 7358 Yerel seçim yapıldı
1985 1793 26006
1986 1526 11037
1987 1310 10746 Erken Genel seçim yapıldı
1988 1372 18210
1989 1633 12610 Yerel Secim yapıldı
1990 1725 13000 Ara yerel seçim yapıldı
1991 1448 7590 Erken Genel seçim yapıldı
1992 2110 12312
1993 2547 13734
1994 3221 20982 Yerel seçimler yapıldı
1995 1768 4790 Erken Genel seçim yapıldı
1996 1646 14022
1997 1339 6316
1998 1932 6764
1999 1865 5282 Erken Genel ve yerel seçim yapıldı
2000 2353 26353
2001 2558 7258
2002 1373 8071 Erken Genel seçim yapıldı
2003 2124 6570
2004 1659 4781 Yerel Seçim yapıldı
2005 1447 2777
2006 2109 7444
2007 2849 11438 Genel seçim yapıldı
2008 642 18000
TOPLAM 68627 813084
NE ZAMAN SON BULACAK ?
AHMET SERTKAN
ÇOSB.İTF.AMİRİ
ORMAN YETİŞTİRMEK KADAR ONLARI KORUYACAK İNSANLARI DA YETİŞTİRDİĞİMİZDE BU KONU GÜZEL BİR SON İLE SONA EREBİLİR. A.S.
TARİHİ MİRASLARIMIZ DA ORMAN YANGINLARI İLE TEHDİT ALTINDA!
Ya çocuklarımızın geleceği..
Orman yangınları toprağından tarih fışkıran bu ülkede yerleşim ve tarım alanlarının yanı sıra artık tarihi mirasları da tehdit ediyor. Patara'da meydana gelen yangında kazı çalışmaları yapan Prof.Dr. Havva İşkan Işık ve ekibi kendilerini zor kurtardılar ama çalışma mekanları, ekipmanları zarar gördü.
Hatırlarsanız Ağustos 2006 tarihinde başlayan yangın Hristiyanlığın kutsal merkezi Meryemana evinin duvarlarına 1.5 metre kala şaşırtıcı bir şekilde durmuştu. Meryemana Evi'nin yangında mucizevi şekilde yok olmaktan kurtulması dünya basınında geniş yankı uyandırmıştı. Ancak Selçuk'taki o yangında 25 yıl önce dikilen ağaçlar 24 saatte kül olmuştu.
Bu sene yanan ağaçların yerine yenilerini dikeceğiz ama 5-10 sene içinde yeniden yanacağını düşünmek insanı bu çöl sıcaklarında bile ürpertiyor.
Bir kıvılcım tüm bunların nedeni. Yapılan açıklamalar yüzde doksan insanların ihmali, dikkatsizliği yönünde…Doğrudur ancak ilgili bakanlık suçun tamamını vatandaşa yükleyerek işin içinden sıyrılamaz. Vatandaş bu konuda cahil ve dikkatsiz ise o zaman Bakanlık; eğitimi en büyük çözüm olarak görmelidir. Yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ile işbirliği yaparak çarpıcı bilgilendirme kampanyaları düzenlemelidir.
Yıllardır her yaz sezonunda binlerce hektar orman alanı yok oluyor. Ülkemize gelen turistleri sayma alışkanlığımız, yanan ormanlarımızın envanterini çıkarmakla devam ediyor.
ÖZELLEŞTİRELİM GİTSİN!
Maliye Bakanı Kemal Unakıtan her konuda olduğu gibi ormanlarda da özelleştirmeyi bir önlem paketi olarak sunmakta. Ormanların devlet elinde iyi işletilemediğini öne süren Bakan Unakıtan, ormanların da özel sektöre açılması gerektiğini belirterek kuzey ülkelerinde özelleştirilmiş ormanların durumuna dikkat çekiyor.
Kısaca ne bakanların, ne sivil toplum kuruluşlarının, ne de yerel yönetimlerin açıklamalarında yıllardır değişen hiçbir şey yok. Eski tas eski hamam… olan ormanlara ve ülkeye oluyor.
ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI CEPHESİNDEN!
Resmi verilere göre Türkiye'de son 10 yılda 20 bin 986 adet orman yangını meydana gelmiş. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu; her zaman olduğu gibi yangın alanlarında incelemelerde bulunuyor ve durumun kontrol altına alındığını belirtiyor. Bakanlığın bu konuda başarılı çalışmalar içinde olduğunu ispatlamaya çalışıyor.
NASIL MÜCADELE EDİYORUZ?
Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında gerçekleştirilen yangın eylem planında neler var?
Toplam 776 gözetleme kulesinden 24 saat kesintisiz gözetleme yapılıyormuş.
Demek ki bu da yeterli değil.
Nasıl mücadele ediyoruz?
Bakan Eroğlu'nun açıklamasına göre:
818 arazöz,
152 dozer,
144 su tankı,
35 loder,
126 greyder,
32 su tankeri,
52 karavan,
113 treyler,
366 arazi aracı,
717 motosiklet,
6 idari 15 kiralık olmak üzere 21 helikopter,
15 THK uçağı
ve 10 bin yangın işçisi ile yangınları önlemeye çalışıyoruz.
Yeterli mi?
Tabii ki değil….
Önce orman sevgisi bilinci ve farkındalığını oluşturmak gerekiyor. Bunu başaramazsak istediğiniz kadar arazözler, su tankları, yangın helikopterleri, yangın işçileri ekleyin mücadelenize... Faydasız.
Bakan Eroğlu'nun 'Orman yangını sonrası yapılaşma varsa ellerimle yıkarım' demesi de durumu kurtarmıyor…Zira ormanların yok edilerek yapılaşması sadece yangınlarla gerçekleşmiyor bildiğiniz gibi..Madalyonun diğer yüzünü de görmek lazım. 2B lerin satışı konusu da orman yangınları kadar sakıncalıdır.
YEREL YÖNETİMLER NE YAPIYOR?
ORMANA GİRİŞİ YASAKLAMAK ÇÖZÜM MÜ?
Mersin Gülnar'da meydana gelen büyük yangından sonra Muğla Valiliği bir genelge ile orman alanlarına girişi yasakladı. Hassas bölgelerde jandarma ve itfaiye 24 saat nöbet tutacakmış. Muğla'nın yüzde 68 inin ormanlarla kaplı olduğu belirtilen genelgede vatandaşların yangınlar konusunda dikkatli ve duyarlı olması gerektiği ifade ediliyor.
SAFARİ TURLARINA UYARI VE YASAKLAR!
Alanya ve Kemer- Göynük'te'de ise orman yangınlarına önlem olarak atv ve jeep ile safari turu düzenleyen firmalara uyarı ve yasaklamalar getirildi.Kritik bölgelere tur yasağı, tura katılanların yanında çakmak kibrit bulundurmaması, araçlarda yangın söndürme cihazı şartı, turun başında ve sonunda birer gözcü bulunması gibi önlemler alınıyor.
Peki tüm bu yasak ve uyarılar Türkiye genelinde orman yangınlarını önleyecek mi?
Her yıl tekrarlanan yangınların sayısına ve yok olan binlerce hektar ormana bakıldığında sorunun cevabı belli.
Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yerel yönetimler, çevreci kuruluşlar ve basın işbirliğinde çok fazla ortak çalışma yapması, mesai harcaması, proje geliştirmesi, kriz masası oluşturması gerekiyor. Yangınlar çıkmadan önce…
Kısa ve uzun vadeli plan ve programlarla halkı bilinçlendirmek üzere köylere kadar uzanan saha çalışmaları şart.
ORMANLARIN DURUMU GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL!
Bakanlık tarafından yapılan 'orman alanlarımızda azalma değil artma vardır' şeklinde açıklamaların ise ülkemize faydadan çok zararı vardır. Görünen köy kılavuz istemez; ormanlarımızın durumu güllük gülistanlık değildir, her anlamda tehlike altındadır.
Önce bunu kabullenmeli ve ona göre hareket etmeliyiz.
Orman yangınlarını önlemek üzere yapılan mücadelenin temelini ormanları korumak ve sevmek üzerine oluşturmalıyız. Bu mücadele samimiyetle yapıldığı takdirde, orman yangınlarını söndürmek için uğraşmamıza gerek kalmayacaktır.
BU ÜLKEDE İYİ İŞLER YAPANLAR DA VAR.
Sayın Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR’ın bu konudaki düşünceleri ise şunlardır.
Tamamına katılıyorum.
Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,
kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.
Mustafa Kemal ATATÜRK
Değerli arkadaşlar,
Yaz geldi ve yine Orman yangınlarımız arttı. Orman yangınlarının artması ve hemen söndürülememesi yüzünden binlerce değerli ağacımız yok olmaktadır. Bu nedenle güzel ülkemiz giderek çöl olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.
Yapılan araştırmalara göre Orman yangınlarının %94’ü insanlardan kaynaklanırken, sadece %6’sı doğal afetlerden kaynaklanıyor. İnsan kaynaklı bu yangınların önemli iki ana sebebi de dikkatsizlik ve kasıtmış.
İhmal ve dikkatsizlik nedeniyle çıkan orman yangınları:
* Ormanda güvenlik tedbiri almadan ateş yakmak.
* Yakılan ateşi söndürmeden bırakmak. Özellikle mangal için yakılan ateşin söndürülmeden bırakılması.
* Sönmemiş sigara izmariti ve kibriti yere atmak.
* Orman içinde veya bitişiğindeki tarlalarda istenmeyen otları veya tarla anızını yakmak.
* Gece aydınlatma için ormanda ateşle dolaşmak.
* Cam ve cam kırıklarını ormanda bırakmak, güneş ışığının camdan yansıyarak otları yakması.
* Çocukların orman içinde ateşle oynamaları.
Kasıtlı çıkarılan orman yangınları:
* Orman içinde veya bitişiğindeki tarla veya otlakları genişletmek.
* Orman içinde yapılan kanunsuz işleri gizlemek için çıkarılan yangınlar. Öyleki öldürdüğü adamı gizlemek için orman yakan kişiler ele geçirildi.
* Birilerinden intikam almak için, bir düğünü veya siyasi mitingi sabote etmek için yangın çıkarıp adam toplanmasını engellemek.
* Yabani hayvanları uzaklaştırmak.
* İş ve çıkar elde etmek.
Güzel ülkemizde 1949 ile 2008 yılları arasında çıkan 68627 yangından 33406’si ve yanan 813084 hektar alanın 457848’si seçim zamanı ve çıkarılan af yasaları döneminde olmuştur. Görüldüğü gibi kişisel çıkarı için halkımız, büyük bir aymazlık içinde her seçim döneminde ve olası af yasasından da yararlanarak ormanlarımızı yakmak istemektedir. 1949 yılından 2008 yılına kadar geçen dönemde çıkan yangınlar ve yanan alan miktarları ile seçim dönemleri ilişkisini içeren listeyi aşağıda bilgilerinize sunarım.
Yaklaşık 60 yıllık süreçte ortaya çıkan bu üzücü ve aymaz ilişkiyi, yöneticilerimizde dile getirmektedir. Nitekim bir genel seçim yaşadığımız geçen yıl, ülkemizin çeşitli yerlerinde çıkan yangınlar üzerine, Orman ve Çevre Bakanı Pepe, "Bazı hainler, seçim öncesi ormanlarımızı yakıyor. Bu bedbahtlara yazıklar olsun, lanet olsun." demiştir (18.07.2007).
Önümüzdeki yıl yine bir yerel seçim yaşayacağız. Umarım bu yıl ve gelecek yıl orman yangınlarının artmaması için yöneticilerimiz oy uğruna bir af yasasını gündeme almazlar. Yoksa bu beklenti içinde kalacak halkımız yine birçok yerde orman yangınları çıkaracaktır.
Güzel ülkemizin değerli ağaçlarını, sadece orman yangınları ile kaybetmiyoruz. Son olarak TBMM de kabul edilen ve ağaç katliamını serbest bırakan yasayı bilgilerinize sunmak isterim. Bu yasaya göre, ne yazık ki PARAYI VEREN, AĞACI KESECEK.
Meclis’te kabul edilen Hazine ve orman arazilerinin turizme açılmasını öngören yasayla, 1 hektar için 24 bin YTL’yi ödeyen turizm yatırımcıları istediği kadar ağaç kesecek. Yasalaşan kanun tasarısıyla Lara Kent Parkı dahil 53 projenin önü açılıyor. Bakanlığın ön izin verdiği, ancak işlemi durdurulan 53 projenin 21’i Antalya, 12’si Mersin, 8’i Muğla, 4’ü Kars, 3’ü Bursa’da bulunuyor. Kayseri, Bolu, Aydın, Isparta ve Kütahya’da birer proje yer alıyor (09.05.2008-Milliyet). Keşke bu yasa ile aynı yörede kesilen ağaç sayısının iki katı kadar ağaç dikimi ve 5 yıllık bakımı da şart koşulsaydı.
Sevgi ve saygılarımla (24.07.2008).
Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR
NOT:
1- Yeşil Çevre ve korunması hakkında YEŞİL EKRAN ile yayına başlayan ve çok önemli bilgileri bizlere sunan NTV yi kutlarım ve de izlemenizi öneririm.
2- Çanakkalede yanan orman alanlarına, şehitlerimizin sayısı kadar fidan diken ve büyüten Çanakkaleli İş Adamı İbrahim Boduru da kutlarım.
3- Bu hafta Çevre ve Orman Bakanlığı ile anlaşma yaparak, 700 hektar alana 700000 fidan dikmeyi kabul eden Koç Holding Başkanı Mustafa Koçu’da burada kutlamak isterim.
1949-2008 YILLARI ARASINDA ÇIKAN ORMAN YANGINLARI,
YANAN ALANLAR ve SEÇİM İLİŞKİSİ
YIL: YANGIN ADEDİ : YANAN ALAN (HEKTAR): SEÇİM DÖNEMLERİ VE ÇIKAN AF YASALARI:
1949 738 35,502
1950 987 69068 Seçim yapıldı ve 5677 Sayılı Af Yasası çıktı
1951 928 18884
1953 654 17596
1954 1126 35580 6385 sayılı Af Kanunu çıktı.
1955 878 27773
1956 1118 38983 6831 sayılı af yasası çıktı
1957 779 28634 Genel Seçim Yapıldı
1958 725 26862 7132 sayılı af yasası çıktı.
1959 436 8070
1968 387 7540
1969 714 16354 Genel Seçim yapıldı
1970 790 15019 Anayasa değişikliği,af teklifi meclise verildi
1971 651 7532
1972 440 6913
1973 1208 17002 Genel seçim yapıldı, 1774 sayılı af yasası çıktı
1974 769 14745
1975 811 17516 Kısmi senato seçimi ve MV ara seçimi
1976 702 5171
1977 1615 43076 Genel Seçim senesi
1978 1123 13233
1979 1300 34122 Kısmi senato seçimi ve MV ara seçimi
1980 1092 10248
1981 987 5449
1982 919 3797
1983 968 3556
1984 1433 7358 Yerel seçim yapıldı
1985 1793 26006
1986 1526 11037
1987 1310 10746 Erken Genel seçim yapıldı
1988 1372 18210
1989 1633 12610 Yerel Secim yapıldı
1990 1725 13000 Ara yerel seçim yapıldı
1991 1448 7590 Erken Genel seçim yapıldı
1992 2110 12312
1993 2547 13734
1994 3221 20982 Yerel seçimler yapıldı
1995 1768 4790 Erken Genel seçim yapıldı
1996 1646 14022
1997 1339 6316
1998 1932 6764
1999 1865 5282 Erken Genel ve yerel seçim yapıldı
2000 2353 26353
2001 2558 7258
2002 1373 8071 Erken Genel seçim yapıldı
2003 2124 6570
2004 1659 4781 Yerel Seçim yapıldı
2005 1447 2777
2006 2109 7444
2007 2849 11438 Genel seçim yapıldı
2008 642 18000
TOPLAM 68627 813084
NE ZAMAN SON BULACAK ?
AHMET SERTKAN
ÇOSB.İTF.AMİRİ