YENİ TEKNOLOJİ ÜRÜNÜ YANGIN ELBİSELERİ

ABD DENİZ KUVVETLERİ NOMEX VE KEVLER ALT ÜST TAKIMLAR YERİNE GİĞİLMESİ ÇIKARILMASI TEMİZLENMESİ KOLAY DAHA DAYANIKLI YENİ TEKNOLOJİ ÜRÜNÜ ÇOK KATMANLI TULUMSU ELBİSELERİ KULLANIMA SUNDU. YENİ TİP ELBİSELER OLDULÇA BEĞENİLDİ.ALBİSEDE ANTİFLASH BAŞLIK BAŞLIK SABİT OLARAK BULUNMAKTA.UZMANLAR ZAMANIN ÖNEMİNDEN BAHSEDİYOR.

Devamını okuyun...>>
AMERİKAN ORDUSU DAHA KOLAY YANGIN EĞİTİMİ VERME YOLUNU BULDU.
LİKİT EKRAN ÜZERİNDE OYNAYAN VİDE OİLE ISIYA DUYARLI SENSÖRLERDEN OLUŞAN SİMİLASYON YENİ TEKNOLOJİK BAŞLIKLAR GİYİLEREK SANAL ORTAMDA GERÇEK LANSLAR İLE SUSUZ SÖÖNDÜRME YAPABİLMEKTE.EĞİTİMLERE ANLAŞILACAĞI GİBİ YOGUM İLĞİ DUYULMAKTA.


Devamını okuyun...>>

GEMİLERDE TALİM VAR (YANGIN)

İNSANOĞLU DÜNYADA ÜÇ MESLEĞİN ZORLUĞUNDAN BAHSEDER;

1. MADENCİLİK (GEMİLERDE MAKİNECİLİK)
2. DENİZCİLİK
3. İTFAİYECİLİK

YÜCE RABBİM BANA ÜÇÜNÜDE AYNI ANDA YAPMA ŞANSINI VERDİ.



ANA MAKİNE (BÖLME) DAİRESİ YANGINI







TÜM YANGIN EKİPLERİNİN BİRLİKTE EĞİTİMİ ( TAMİRCİ PARTİLER)



İÇ MAHALLERE GİRİŞ - MAKİNE DAİRE YANGIN EĞİTİMİ



YANGINA YAKLAŞMA USULLERİ YANGIN EĞİTİMİ



GEMİ UÇUŞ GÜVERTESİ YANGINLARINA MÜDEHALE EĞİTİMİ



YANGINDA RAOPOR - HABERLEŞME - KAYIT EĞİTİMLERİ


Devamını okuyun...>>
29 haziran 1967 yılında Amerikan Deniz Kuvvetlerine ait USS Forrestal uçak gemisinde çıkan yangında 134 Denizci (Bahriyeli) hayatını kaybetti.



26 Adet uçak ya yanarak ya da yanmaması için denize atılarak zayi oldu.

Bu kötü tecrübe Amerikan Donanması için Yangın Eğitimleri için dönüm noktalarından biri olmuştur.

Bir diğeri de Pearl Harbor baskını ile çok sayıda gemide yangın başlamasıdır.

AMERİKALILAR HER FELAKETTEN DERS ÇIKARMAYI BİLMİŞLERDİR. KÖRÜ KÖRÜNE KADERCİLİK ETSELERDİ ŞİMDİ İSTEMESEKTE DÜNYAYA HÜKMEDİYOR OLAMAZLARDI. A.S.

Bu yangınlardan sonra yangın eğitimlerine çok daha fazla önem verilmeye başlanmıştır.

“ BİZ YANGIN EĞİTİMLERİNİ TIPKI SAVAŞIR GİBİ YAPARIZ.”

Değimi Norfolk Anaüssü yangın okulunun sloganı olmuştur.

Şimdi ise ABD Donanması için yeni slogan şudur.

“ HER DENİZCİ BİR İTFAİYECİDİR.”



Gerçektende eğitimler hem uzun bir süreç almakta hem de sık aralıklar ile tekrarlanmaktadır. Onbinlerce ton motorin, onbinlerce ton cephane, yüzlerce füze, milyonlarca kilometre elektrik kablosu, her çeşit teknolojik araç ve yanıcı malzemeler arasında yaşamak zaten başlı başına cesaret ister. Denizin okyanusun orta yerinde pek yardım da alamazsınız.

İşte bunlar her denizcinin gerçek bir itfaiyeci gibi yangın eğitiminden geçmesini gerektiriyor.

Allah tüm dünya denizlerinde gezen denizcilerin yardımcısı olsun. A.S.

Devamını okuyun...>>
Sayın Oktay Bolat'a yanıttır. Türkiyede ormanlar ve orman yangınları ile ilğili yapılanların yeterliliğini sorguluyorsunuz. Değerli meslekdaşım yeterli olsa idi % 94 ü insan kaynaklı olan orman yangınları en az % 94 kadar düşmüş olacak idi. Verilerden de anlaşılacağı üzere bu konu en azından bizim ülkemizde sonsuza kadar sürmez umarım.

ORMAN YETİŞTİRMEK KADAR ONLARI KORUYACAK İNSANLARI DA YETİŞTİRDİĞİMİZDE BU KONU GÜZEL BİR SON İLE SONA EREBİLİR. A.S.

TARİHİ MİRASLARIMIZ DA ORMAN YANGINLARI İLE TEHDİT ALTINDA!

Ya çocuklarımızın geleceği..

Orman yangınları toprağından tarih fışkıran bu ülkede yerleşim ve tarım alanlarının yanı sıra artık tarihi mirasları da tehdit ediyor. Patara'da meydana gelen yangında kazı çalışmaları yapan Prof.Dr. Havva İşkan Işık ve ekibi kendilerini zor kurtardılar ama çalışma mekanları, ekipmanları zarar gördü.

Hatırlarsanız Ağustos 2006 tarihinde başlayan yangın Hristiyanlığın kutsal merkezi Meryemana evinin duvarlarına 1.5 metre kala şaşırtıcı bir şekilde durmuştu. Meryemana Evi'nin yangında mucizevi şekilde yok olmaktan kurtulması dünya basınında geniş yankı uyandırmıştı. Ancak Selçuk'taki o yangında 25 yıl önce dikilen ağaçlar 24 saatte kül olmuştu.

Bu sene yanan ağaçların yerine yenilerini dikeceğiz ama 5-10 sene içinde yeniden yanacağını düşünmek insanı bu çöl sıcaklarında bile ürpertiyor.

Bir kıvılcım tüm bunların nedeni. Yapılan açıklamalar yüzde doksan insanların ihmali, dikkatsizliği yönünde…Doğrudur ancak ilgili bakanlık suçun tamamını vatandaşa yükleyerek işin içinden sıyrılamaz. Vatandaş bu konuda cahil ve dikkatsiz ise o zaman Bakanlık; eğitimi en büyük çözüm olarak görmelidir. Yerel yönetim, sivil toplum kuruluşları, üniversiteler ile işbirliği yaparak çarpıcı bilgilendirme kampanyaları düzenlemelidir.

Yıllardır her yaz sezonunda binlerce hektar orman alanı yok oluyor. Ülkemize gelen turistleri sayma alışkanlığımız, yanan ormanlarımızın envanterini çıkarmakla devam ediyor.



ÖZELLEŞTİRELİM GİTSİN!

Maliye Bakanı Kemal Unakıtan her konuda olduğu gibi ormanlarda da özelleştirmeyi bir önlem paketi olarak sunmakta. Ormanların devlet elinde iyi işletilemediğini öne süren Bakan Unakıtan, ormanların da özel sektöre açılması gerektiğini belirterek kuzey ülkelerinde özelleştirilmiş ormanların durumuna dikkat çekiyor.

Kısaca ne bakanların, ne sivil toplum kuruluşlarının, ne de yerel yönetimlerin açıklamalarında yıllardır değişen hiçbir şey yok. Eski tas eski hamam… olan ormanlara ve ülkeye oluyor.

ÇEVRE VE ORMAN BAKANLIĞI CEPHESİNDEN!

Resmi verilere göre Türkiye'de son 10 yılda 20 bin 986 adet orman yangını meydana gelmiş. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu; her zaman olduğu gibi yangın alanlarında incelemelerde bulunuyor ve durumun kontrol altına alındığını belirtiyor. Bakanlığın bu konuda başarılı çalışmalar içinde olduğunu ispatlamaya çalışıyor.

NASIL MÜCADELE EDİYORUZ?
Orman yangınlarıyla mücadele kapsamında gerçekleştirilen yangın eylem planında neler var?

Toplam 776 gözetleme kulesinden 24 saat kesintisiz gözetleme yapılıyormuş.
Demek ki bu da yeterli değil.

Nasıl mücadele ediyoruz?
Bakan Eroğlu'nun açıklamasına göre:
818 arazöz,
152 dozer,
144 su tankı,
35 loder,
126 greyder,
32 su tankeri,
52 karavan,
113 treyler,
366 arazi aracı,
717 motosiklet,
6 idari 15 kiralık olmak üzere 21 helikopter,
15 THK uçağı
ve 10 bin yangın işçisi ile yangınları önlemeye çalışıyoruz.

Yeterli mi?
Tabii ki değil….

Önce orman sevgisi bilinci ve farkındalığını oluşturmak gerekiyor. Bunu başaramazsak istediğiniz kadar arazözler, su tankları, yangın helikopterleri, yangın işçileri ekleyin mücadelenize... Faydasız.

Bakan Eroğlu'nun 'Orman yangını sonrası yapılaşma varsa ellerimle yıkarım' demesi de durumu kurtarmıyor…Zira ormanların yok edilerek yapılaşması sadece yangınlarla gerçekleşmiyor bildiğiniz gibi..Madalyonun diğer yüzünü de görmek lazım. 2B lerin satışı konusu da orman yangınları kadar sakıncalıdır.

YEREL YÖNETİMLER NE YAPIYOR?
ORMANA GİRİŞİ YASAKLAMAK ÇÖZÜM MÜ?

Mersin Gülnar'da meydana gelen büyük yangından sonra Muğla Valiliği bir genelge ile orman alanlarına girişi yasakladı. Hassas bölgelerde jandarma ve itfaiye 24 saat nöbet tutacakmış. Muğla'nın yüzde 68 inin ormanlarla kaplı olduğu belirtilen genelgede vatandaşların yangınlar konusunda dikkatli ve duyarlı olması gerektiği ifade ediliyor.

SAFARİ TURLARINA UYARI VE YASAKLAR!
Alanya ve Kemer- Göynük'te'de ise orman yangınlarına önlem olarak atv ve jeep ile safari turu düzenleyen firmalara uyarı ve yasaklamalar getirildi.Kritik bölgelere tur yasağı, tura katılanların yanında çakmak kibrit bulundurmaması, araçlarda yangın söndürme cihazı şartı, turun başında ve sonunda birer gözcü bulunması gibi önlemler alınıyor.

Peki tüm bu yasak ve uyarılar Türkiye genelinde orman yangınlarını önleyecek mi?

Her yıl tekrarlanan yangınların sayısına ve yok olan binlerce hektar ormana bakıldığında sorunun cevabı belli.

Çevre ve Orman Bakanlığı'nın yerel yönetimler, çevreci kuruluşlar ve basın işbirliğinde çok fazla ortak çalışma yapması, mesai harcaması, proje geliştirmesi, kriz masası oluşturması gerekiyor. Yangınlar çıkmadan önce…

Kısa ve uzun vadeli plan ve programlarla halkı bilinçlendirmek üzere köylere kadar uzanan saha çalışmaları şart.

ORMANLARIN DURUMU GÜLLÜK GÜLİSTANLIK DEĞİL!
Bakanlık tarafından yapılan 'orman alanlarımızda azalma değil artma vardır' şeklinde açıklamaların ise ülkemize faydadan çok zararı vardır. Görünen köy kılavuz istemez; ormanlarımızın durumu güllük gülistanlık değildir, her anlamda tehlike altındadır.
Önce bunu kabullenmeli ve ona göre hareket etmeliyiz.

Orman yangınlarını önlemek üzere yapılan mücadelenin temelini ormanları korumak ve sevmek üzerine oluşturmalıyız. Bu mücadele samimiyetle yapıldığı takdirde, orman yangınlarını söndürmek için uğraşmamıza gerek kalmayacaktır.

BU ÜLKEDE İYİ İŞLER YAPANLAR DA VAR.

Sayın Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR’ın bu konudaki düşünceleri ise şunlardır.
Tamamına katılıyorum.

Bir şahsın yaşadıkça memnun ve mutlu olması için lazım gelen şey,

kendisi için değil, kendisinden sonra gelecekler için çalışmasıdır.

Mustafa Kemal ATATÜRK

Değerli arkadaşlar,

Yaz geldi ve yine Orman yangınlarımız arttı. Orman yangınlarının artması ve hemen söndürülememesi yüzünden binlerce değerli ağacımız yok olmaktadır. Bu nedenle güzel ülkemiz giderek çöl olma tehlikesi ile karşı karşıyadır.

Yapılan araştırmalara göre Orman yangınlarının %94’ü insanlardan kaynaklanırken, sadece %6’sı doğal afetlerden kaynaklanıyor. İnsan kaynaklı bu yangınların önemli iki ana sebebi de dikkatsizlik ve kasıtmış.

İhmal ve dikkatsizlik nedeniyle çıkan orman yangınları:

* Ormanda güvenlik tedbiri almadan ateş yakmak.
* Yakılan ateşi söndürmeden bırakmak. Özellikle mangal için yakılan ateşin söndürülmeden bırakılması.
* Sönmemiş sigara izmariti ve kibriti yere atmak.
* Orman içinde veya bitişiğindeki tarlalarda istenmeyen otları veya tarla anızını yakmak.
* Gece aydınlatma için ormanda ateşle dolaşmak.
* Cam ve cam kırıklarını ormanda bırakmak, güneş ışığının camdan yansıyarak otları yakması.
* Çocukların orman içinde ateşle oynamaları.

Kasıtlı çıkarılan orman yangınları:

* Orman içinde veya bitişiğindeki tarla veya otlakları genişletmek.
* Orman içinde yapılan kanunsuz işleri gizlemek için çıkarılan yangınlar. Öyleki öldürdüğü adamı gizlemek için orman yakan kişiler ele geçirildi.
* Birilerinden intikam almak için, bir düğünü veya siyasi mitingi sabote etmek için yangın çıkarıp adam toplanmasını engellemek.
* Yabani hayvanları uzaklaştırmak.
* İş ve çıkar elde etmek.


Güzel ülkemizde 1949 ile 2008 yılları arasında çıkan 68627 yangından 33406’si ve yanan 813084 hektar alanın 457848’si seçim zamanı ve çıkarılan af yasaları döneminde olmuştur. Görüldüğü gibi kişisel çıkarı için halkımız, büyük bir aymazlık içinde her seçim döneminde ve olası af yasasından da yararlanarak ormanlarımızı yakmak istemektedir. 1949 yılından 2008 yılına kadar geçen dönemde çıkan yangınlar ve yanan alan miktarları ile seçim dönemleri ilişkisini içeren listeyi aşağıda bilgilerinize sunarım.

Yaklaşık 60 yıllık süreçte ortaya çıkan bu üzücü ve aymaz ilişkiyi, yöneticilerimizde dile getirmektedir. Nitekim bir genel seçim yaşadığımız geçen yıl, ülkemizin çeşitli yerlerinde çıkan yangınlar üzerine, Orman ve Çevre Bakanı Pepe, "Bazı hainler, seçim öncesi ormanlarımızı yakıyor. Bu bedbahtlara yazıklar olsun, lanet olsun." demiştir (18.07.2007).

Önümüzdeki yıl yine bir yerel seçim yaşayacağız. Umarım bu yıl ve gelecek yıl orman yangınlarının artmaması için yöneticilerimiz oy uğruna bir af yasasını gündeme almazlar. Yoksa bu beklenti içinde kalacak halkımız yine birçok yerde orman yangınları çıkaracaktır.


Güzel ülkemizin değerli ağaçlarını, sadece orman yangınları ile kaybetmiyoruz. Son olarak TBMM de kabul edilen ve ağaç katliamını serbest bırakan yasayı bilgilerinize sunmak isterim. Bu yasaya göre, ne yazık ki PARAYI VEREN, AĞACI KESECEK.
Meclis’te kabul edilen Hazine ve orman arazilerinin turizme açılmasını öngören yasayla, 1 hektar için 24 bin YTL’yi ödeyen turizm yatırımcıları istediği kadar ağaç kesecek. Yasalaşan kanun tasarısıyla Lara Kent Parkı dahil 53 projenin önü açılıyor. Bakanlığın ön izin verdiği, ancak işlemi durdurulan 53 projenin 21’i Antalya, 12’si Mersin, 8’i Muğla, 4’ü Kars, 3’ü Bursa’da bulunuyor. Kayseri, Bolu, Aydın, Isparta ve Kütahya’da birer proje yer alıyor (09.05.2008-Milliyet). Keşke bu yasa ile aynı yörede kesilen ağaç sayısının iki katı kadar ağaç dikimi ve 5 yıllık bakımı da şart koşulsaydı.

Sevgi ve saygılarımla (24.07.2008).

Prof.Dr. Mehmet Ali KÖRPINAR

NOT:

1- Yeşil Çevre ve korunması hakkında YEŞİL EKRAN ile yayına başlayan ve çok önemli bilgileri bizlere sunan NTV yi kutlarım ve de izlemenizi öneririm.

2- Çanakkalede yanan orman alanlarına, şehitlerimizin sayısı kadar fidan diken ve büyüten Çanakkaleli İş Adamı İbrahim Boduru da kutlarım.

3- Bu hafta Çevre ve Orman Bakanlığı ile anlaşma yaparak, 700 hektar alana 700000 fidan dikmeyi kabul eden Koç Holding Başkanı Mustafa Koçu’da burada kutlamak isterim.

1949-2008 YILLARI ARASINDA ÇIKAN ORMAN YANGINLARI,
YANAN ALANLAR ve SEÇİM İLİŞKİSİ

YIL: YANGIN ADEDİ : YANAN ALAN (HEKTAR): SEÇİM DÖNEMLERİ VE ÇIKAN AF YASALARI:

1949 738 35,502
1950 987 69068 Seçim yapıldı ve 5677 Sayılı Af Yasası çıktı

1951 928 18884

1953 654 17596

1954 1126 35580 6385 sayılı Af Kanunu çıktı.

1955 878 27773

1956 1118 38983 6831 sayılı af yasası çıktı

1957 779 28634 Genel Seçim Yapıldı

1958 725 26862 7132 sayılı af yasası çıktı.

1959 436 8070

1968 387 7540

1969 714 16354 Genel Seçim yapıldı

1970 790 15019 Anayasa değişikliği,af teklifi meclise verildi

1971 651 7532

1972 440 6913

1973 1208 17002 Genel seçim yapıldı, 1774 sayılı af yasası çıktı

1974 769 14745

1975 811 17516 Kısmi senato seçimi ve MV ara seçimi

1976 702 5171

1977 1615 43076 Genel Seçim senesi

1978 1123 13233

1979 1300 34122 Kısmi senato seçimi ve MV ara seçimi

1980 1092 10248

1981 987 5449

1982 919 3797

1983 968 3556

1984 1433 7358 Yerel seçim yapıldı

1985 1793 26006

1986 1526 11037

1987 1310 10746 Erken Genel seçim yapıldı

1988 1372 18210

1989 1633 12610 Yerel Secim yapıldı

1990 1725 13000 Ara yerel seçim yapıldı

1991 1448 7590 Erken Genel seçim yapıldı

1992 2110 12312

1993 2547 13734

1994 3221 20982 Yerel seçimler yapıldı

1995 1768 4790 Erken Genel seçim yapıldı

1996 1646 14022

1997 1339 6316

1998 1932 6764

1999 1865 5282 Erken Genel ve yerel seçim yapıldı

2000 2353 26353

2001 2558 7258

2002 1373 8071 Erken Genel seçim yapıldı

2003 2124 6570

2004 1659 4781 Yerel Seçim yapıldı

2005 1447 2777

2006 2109 7444

2007 2849 11438 Genel seçim yapıldı

2008 642 18000

TOPLAM 68627 813084


NE ZAMAN SON BULACAK ?

AHMET SERTKAN
ÇOSB.İTF.AMİRİ


Devamını okuyun...>>
Statik elektrik ve yangına oluşumuna etkileri:
Elektrik iki türdür. bunlar statik elektrik ve dinamik elektriktir. Yaklaşık 2000 yıl kadar önce, yunanlı bilgin Thales kehribarın kumaş parçasına sürtülmesi ile küçük kıvılcımlar çıkardığını görmüştü. Statik elektrik ilk kez bu şekilde gözlemlendi. Statik elektrik durgun, pratik olarak iş yapmayan elektrik türüdür, kontrolsüz bir enerji şeklidir ve zaman zaman boşalmalar yapar. Yağmurlu havalarda bulutlar pozitif yüklü statik elektrikle dolarlar, yeryüzü negatif elektrik yüklü olduğu için, yüksek yerlerden bulutlara elektrik atlar buna yıldırım adı verilir. Eğer bu elektrik atlaması buluttan buluta ise o zaman şimşek adını alır. Statik elektriğe; saçımıza sürdüğümüz tarakta, arabadan indiğimizde tuttuğumuz kapı kolunda, televizyon ekranınına elimizi sürdüğümüzde de rastlarız.



Statik elektrik elde etmek için yapılan araca van de graaf jeneratörü adı verilir bu jeneratörle 20 milyon volt kadar statik elektrik elde edilebilir.

Aşağıda huzursuz ve stresli bir hanım üstelik yünlü giysileri üzerinde. birde bunlara arabaya girip çıkarak bol bol hareket ederek enerji yüklemesi yapıyor. Araba içinde olduğundan da araba lastikleri sayesinde kişisel topraklamasınaı yeterince yapamıyoR. Ayakkabıları antistatik özellikte değil. Daha ne olsun.Eksi 45 santrigat derecede gaz çıkaran benzin de varsa ortamda yangın olacaktır elbet.

Unutmayın modern çağda en iyi statik Elektrik üreten üreteçlerden biri de insanoğlunun kendisidir.
Patlayıcı gaz birikmiş tüm ortamlara girişte insanlara kendi enerjilerini boşaltmalrı gerektiğini hatırlatmakta yarar var.



Gelişen teknoloji ; elektronik cihazların boyutlarını küçültürken , boyutların küçülmesi devre elemanları üzerinde negatif bir etki yaparak elektro-negatif yüklerden daha da etkilenir hale gelmelerinden neden olmuştur. Günümüz insanının ayrılmaz bir parçası olan modern elektronik cihazlar ve cihazları oluşturan hassas devre elemanları elektro statik yükler için daha büyük önem taşımaktadır. Bunun asıl nedeni elektronik cihazlar ve devre elamanlarının paketlenmesinde kullanılan ambalaj maddelerinin yapıldıkları maddelerin de büyük önemi vardır. Elektro statik elektrik, iki farklı yüzeyin birbiriyle temasa girip ayrılmalarından sonra oluşan durgun potansiyeldir. Bu etki pozitif ve negatif elektronların serbest bırakılması ve işaretlerinin değişmesinden dolayı meydana gelmektedir. Malzeme iletken değilse yük çok fazladır, deşarj süresi çok uzundur. Malzeme sadece elektrostatik deşarj sistemi uygulanırsa deşarj olabilir. Deşarj genelde insanın farklı potansiyelde bir yere teması ile olur ve çok hızlı gerçekleşir. Örneğin hepimizin araçlarının kapı koluna temas ettiğimizde bu olayı hissetmişizdir. Kapağı çıkarttığımızda duyduğumuz kıvılcım sesleri de örnek olarak gösterilebilir. Arızalı olan elektronik bir elemanı ölçü aleti yardımıyla kolayca test edebiliriz. Fakat elektrostatik deşarja maruz kalmış bir devre elemanının yapılan ölçümlerde sağlam olduğu tespit edilse bile , bu elemanın görevini tam yapacağı anlamına gelmez. Bilindiği gibi elektronik devre elemanları tıpkı canlıları oluşturan hücreler gibi çok ince tabakadan oluşurlar. Elektrostatik deşarja maruz kalmış bir devre elemanının da bu ince tabakaları kısmi olarak zarar görmüş olabilir. Devre elemanlarının çoğunluğunun testi devreye monte edilmeden veya voltaj uygulamadan önce yapılmaktadır. Halbuki bu elemanların oluşturduğu devrelere akım uygulandığında hassas ölçümleri yapabilse, o zaman elektrostatik deşarja maruz kalmış elemanın beklenen performansı göstermediği ortaya çıkar. İşyerlerinde Statik Elektrik enerjisinin zararlarından korunma yolları: Statik enerjiden arınmış iyi bir iş ortamı için gerekli malzemeler : Antistatik yer döşemesi : Yerlerin uygun anti statik yer döşeme malzemesi ile kaplanması ve bir toprak hattına bağlanmasıdır. Toprak diğer elektrik sistemlerinin toprağından bağımsız olmalıdır. Yer döşemesi dağıtıcı (dissipative ) özelliğe sahip olmalıdır. Antistatik Masa Döşemesi : Masa üzerinin anti statik masa döşemesi ile kaplanması, toprağa verilmesi ve toprak bağlantı modüllerinin olması gerekmektedir. Topraklama Bileziği : Çalışma ortamında bu bilezik kesinlikle kullanılmamalıdır. Cihaz başına geçildiğinde bu bilezik takılmalı ve masadan kalkarken ancak çıkarılmalıdır. Ayrıca topuk ve ayaklar içinde topraklama bilezikleri mevcuttur. Antistatik Gömlek : Elektrostatik deşarjlardan korunmak için özel yapılmış iş tulumu yada gömlek giyilmelidir. Bu gömlek %52 polyester , %44 pamuk ve %4 karbon fiberden yapılmış olmalıdır. Antistatik Ayakkabı : Özel olarak dizayn edilmiş antisatatik ayakkabıların altlarına karbon fiber döşenmiştir. Bilekten ayakkabının altına kadar olan alan da karbon fiber ile bağlanmıştır. Anti statik zemine girerken , vücut üzerindeki statik elektriğin deşarjını kolaylaştıran ve zeminin zedelenmesini , kirlenmesini önlemek için kullanılması tavsiye edilen bir ayakkabı şeklidir. Antisatatik Sandalye : Sandalye döşemesi özel olarak imal edilmiş ve tekerleklere kadar karbon ile statik elektriğin daha kolay deşarj edilebilmesi için bağlantısı yapılmıştır. Tema direnci her bir metre kare için 100 kilo-ohm ila 10 megaohm arasında olmalıdır. İyon Üreteçleri: Çalışılan ortamın statik elektrik üretmesini önlemek amacıyla odalara takılan bir cihazdır. Antistatik zemin koruyucuları elektrostatik konusunda bilinçli personel.. Statik elektriğin zararlarından korunmak için yapılacak ilk şey,statik elektrikten arınmış , emniyetli bir çalışma ortamı yaratmaktır. Yapılacaklardan ilki, zemin ve masanın antistatik zemin kaplama ile kaplanması ve bilek yada topuklarda bilezik kullanarak, elektrostatik ayakkabı ve iş gömleği giyerek, insan vücudundan statik enerjinin deşarjı sağlanmalıdır. Elektrostatik deşarj Her gün odamızda veya evimizde çalışırken elektrostatikten etkileniriz. Fakat bulunduğumuz yer , ortam ve nem bunu değiştirebilir. Örneğin bir insan halı üzerinde yürürken 35,000V, plastik çanta taşırken 20,000V, kumaş bir iskemlede otururken 18,000V, vinyleks bir zemin üzerinde yürürken 12,000 V,plastik dosya kullanırken 7,000 V, masada çalışırken 6,000 V, elektrostatik enerji ile yüklenirler. Bu yükler ile yüklenmiş bir insan ,termal kamera benzeri sadece elektrik alanları görülebilen cihazda gözlemlenebilirse , biz elektrikten oluşmuş yaratıklar gibi görülebilirdik. Bu yukarıda ki örneklerde gösteriyor ki, statik elektrik üretmek için özel bir çabaya gerek yoktur, hareket eden canlı cansız her varlık, az yada çok statik elektrikle yüklenmiş olur. Elektronik devre elemanlarının sinsi katiller , halı vinneks, lastik döşenmiş zeminler, lehim pompası , plastik cımbız,vinyleks dosya kaplıkları gibi yüksek miktardaki statik elektrik üreteçleridir. Yüksek statik üreteçleri olan ve yaygın olarak kullanılan plastikler ,bantlar ve statik elektrik üreteci aletler, çalışma ortamlarında bulundurulmamalıdır. Bunların kullanımının zorunlu olduğu ortamlarda ise, statik yüklenmeyi önlemek için iyon üreteçler kullanmalıdır. Bir başka önemli husus ise , bütün personelin elektrostatik deşarjdan korunma konusunda bilgilendirilmesidir. Yüksek nemin statik yükü azalttığı da yaygın bir görüştür. Gerçekte ortamda yüksek nem bulunması statik enerjiyi azaltmaktadır. Çalışılan ortamda nemin bulunması,statik enerjinin oluşum miktarını azaltır fakat hiçbir zaman ortadan kaldırmaz. Statik hasar önleyici önlemler Daima bir topraklama bileziği takılmalıdır. Topraklama bileziği insanı doğrudan toprağa bağlar ve üzerinde statik elektriği de yavaş yavaş toprağa verir. Topraklama bileziği işe başlamadan önce muhakkak takılmalıdır. Uygun bir şekilde bağlandığında ve bileğe sıkıca oturduğuna emin olunmalıdır. Bileziği çıkarmak, çalışma ortamından çıkmadan önce yapılacak en son şey olmalıdır. Elemanlar ve kartlar koruyucu paketlerinden sadece statik korunmalı alanlarda çıkarılmalıdır. Elektronik devre elemanları kutulanmamış ve kılıflanmamışsa, korunmasızdır. Elektronik devre elemanları statik korunmalı kaplarda muhafaza edilmeli ve taşınmalıdır. Eğer elektro statik deşarjdan cihaz ve sistemler çok düşük bir maliyetle korunmuş olursa, bakım onarım , parça iş gücü ve zaman maliyetlerinden tasarruf edilmiş olacaktır.

BİR VAKA: Parmağıyla Tüp Yakan Adam



Dikkat ederseniz adamın üzerinde yünlü kazak, o kazağa sürtünen bir plastik hammaddeli yağmurluk var. Muhakkak ayaklarında da lastik tabanlı ayakkabı.

Zonguldak'ta vücudunda aşırı statik elektrik yüklü taksici, parmağıyla piknik tüpü yakıyor. Günlük hayatta vücut hareketlerine bağlı olarak oluşan sürtünme, etkilenme ve temas ile yüklendiği bildirilen statik elektriği, vücudunda fazla şekilde hisseden taksici 50 yaşındaki Recep Yavuz, duraklarındaki piknik tüpünü parmağıyla dokunarak yakıyor. Zonguldak'ta yaşayan Recep Yavuz, temas ettiği kişilerde de ''elektrik akımına kapılma'' hissi uyandırıyor. Vücudunda yüklenen statik elektrik nedeniyle ****le dokunmasıyla kıvılcım çıkartan Yavuz, gazetecilere yaptığı açıklamada, 8-9 yıldır üzerindeki elektrik yükünün fazla olduğunu, bunun günlük yaşantısını zaman zaman olumsuz etkilediğini söyledi. Özellikle taksisine binen müşterilere para üstü verirken zorlandığını anlatan Yavuz, şöyle dedi: ''Müşterilerim ellerine değdiğim an irkiliyorlar. Çünkü, üzerimdeki elektriği hissediyorlar. Yakınlarımla tokalaşırken de benzer sorunlarla karşılaşıyorum. Ancak sağlık açısından herhangi problem yaşamıyorum. Bundan dolayı da doktora gitme gereği duymadım. Durakta piknik tüpüyle çay demleyeceğimiz zamanlarda kimsede çakmak yoksa ben parmağımla yakıyorum. Bazen elektrik yüklü olmak avantaj da sağlıyor.'' Zonguldak Kara Elmas Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Elektrik Elektronik Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Sırrı Sunay Gürleyük, statik elektriğe genellikle vücut hareketlerine bağlı olarak oluşan sürtünmenin yol açtığını söyledi. Özellikle yünlü kıyafetlerin sürtünmesine bağlı oluşan elektrik yükünün ****le dokunulduğunda dışarı atıldığını anlatan Gürleyük, ''Ayaklarda lastik ayakkabı olması, insan vücudunda biriken statik elektriğin dışarı çıkmasını engeller. Herkesin vücudunda elektrik birikimi olur. Ancak taksicinin tüpü yakacak kadar elektrik yüklü olması farklı nedenlerden kaynaklanabilir. Herhangi sağlık sorunu oluşturacağını düşünmüyorum'' dedi.

Devamını okuyun...>>
BENZİN VARİLLERİNDE YANGIN VE PATLAMA FİLMİ:
ÇABUK VE HIZLI MÜDEHALE NASIL YAPILMALI?

DEĞERLİ İTFAİYECİ KARDEŞLERİM İTFAİYECİLİKTE BİRÇOK ŞEY AYNI ZAMANDA YAŞANARAK ÖĞRENİLİR.

BİLGİ ELBETTE HER İŞİN VE MESLEĞİN TEMEL YAPI TAŞIDIR.

OLAY ANINDA BEYİN SÜZGECİNDEN BİNLERCE VERİ AKIP GEÇER VE BİLĞİLERİNİZİN ÇOKLUĞU DOĞRULUĞU DOĞRULTUSUNDA BİR KANIYA VARABİLİRSİNİZ.

İŞTE NE DENLİ YAŞANMIŞLIK İLE DOĞRU BİLGİ VARSA O SİZDE TECRÜBE OLARAK ORTAYA ÇIKAR VE YAPACAKLARINIZ BİLİMSEL DOĞRULARA YAKIN OLABİLİR.

AŞAĞIDAKİ FİLM SİZLERE AYNI ZAMANDA ŞU SORULARIN CEVABINI VERMENİZİ İSTYOR.




ALEV ALMA DERECESİ EKSİ 45 C. LERDE OLAN BENZİNİN YANMAKTA OLAN SAKLAMA BİDONLARINA MÜDEHALEDE;
NE TÜR SÖNDÜRÜCÜ KULLANACAĞINIZ,
NEREDE DURACAĞINIZ.
EMNİYET SAHASI NOKTALARININ TESBİTİ,
PATLAMA VE PARLAMANIN TESİRLERİNDEN NEYLE VE NASIL KORUNULACAĞI NE TÜR KORUYUCU GİYSİ GİYİLMESİ GEREKTİĞİ,
YANGINA YAKLAŞIM USULÜNÜN NE OLACAĞI
OLAYIN NE KADAR SÜREDE CEREYAN EDECEĞİ
ÇEVREDE ALINMASI GEREKEN TEDBİRLER,
SOĞUTMA KUŞAĞI SONUÇ ÇIKARIMI V.B

GÖRÜLDÜĞÜ ÜZERE İTFAİYECİLİK ÇOK HIZLI KARAR VERELECEK MESLEK DALLARINDAN BİRİDİR. MUHAKKAK MÜDAHALE EDİNİZ. ÇABUK MÜDEHALE EDİNİZ. DOĞRU MÜDAHALE EDİNİZ. KARARSIZ KALMAYINIZ. BİLMELİSİNİZ Kİ EN KÖTÜ KARAR, KARASIZLIKTAN (MÜDEHALE ETMEMEKTEN) ÇOK DAHA İYİDİR. ( REAKSİYONA GİREN MADDELERDE DİKKATLİ OLMAK ŞARTIYLA.) ALLAH YARDIMCINIZ OLSUN. A.S.

Devamını okuyun...>>

DEPREM BİLGİSİ EĞİTİM FİLMLERİ

ÇOK DEĞERLİ ANNELER BABALAR LÜTFEN ÖNCE DEPREM AFETİ VE DEPREM HAZIRLIKLARI İÇİN SİZLER İÇİN HAZIRLANMIŞ OLAN BU FİLMLERİ ÖNCE KENDİNİZ İZLEYİNİZ.( 25 ADET )
SONRA ÇOCUKLARINIZIN ALGI DÜZEYİ VE DUYGU BİRİKİMLERİNE GÖRE İZLEMELERİ GEREKEN BÖLÜMLERİ SIRASIYLA BİRLİKTE AÇIKLAMALAR YAPARAK BERABERCE İZLEYİNİZ.
ŞAKA DEĞİL DEPREMİN AYAK SESLERİ DUYULMAYA BAŞLADI BİLE...
DEPREM YÜZYIL SONRA DEĞİL ! NEREDE NASIL YAKALANACAĞIZ BİLMİYORUZ. TEK GERÇEK DEPREMİN OLACAĞIDIR.LÜTFEN ZAMANIMIZI AKILLI HARCAYALIM.BİLİNÇLİ İNSAN SAYISINI MÜMKÜN OLDUĞUNCA ARTTIRALIM.
JAPONUN KORUYABİLDİĞİ İNSANLARI, BİZ NEDEN KORUYAMAYALIM .
UNUTMAYIN ULAŞAMADIĞIMIZ VE KAYBEDECEĞİMİZ HER BİREY BU TOPLUMUN YANİ BİZLERİN UTANÇ HANESİNE YAZILACAKTIR.
AHMET SERTKAN



AFETLERE HAZIRMISINIZ ?




DEPREM NEDİR? DEPREM OLUŞUMU,DEPREM ÇEŞİTLERİ VE DEPREM ŞİDDETLRİ



DEPREMİN OLUŞ ANI GÖRÜNTÜLERİ



DEPREMLERE HAZIRMISINIZ?



DEPREM ÇANTASI HAZIRLANMASI VE ÖNEMLİ HUSUSLAR



OLASI DEPREMLERE HAZIRLIK İÇİN AİLE İÇİ EMNİYET TOPLANTILARININ YAPILMASI


HASTAHANELERDE DEPREME HAZIRLIK AMACIYLA ALINMASI GEREKEN EMNİYET TEDBİRLERİ



EVDE EŞYALARIN OLASI BİR DEPREM İÇİN SABİTLENMELERİ



EVDE AİLE FERTLERİ İLE DEPREM TATBİKATI YAPMAK



ENGELLİLER İÇİN DEPREM ÖNCESİ EĞİTİMLER



BİNALARINIZ DEPREME DAYANIKLI MI?



DEPOLARIN DEPREME HAZIR OLMASI



İŞ YERLERİMİZDE DEPREME KİŞİSEL HAZIRLIKLAR



DEPREM ACILARI VE DEPREM GÖRÜNTÜLER



DEPREM SONRASISAĞLAM BİNALARDAN EVDEN ÇIKIŞ VE DAVRANIŞ TARZI



DEPREM ANINDA APARTMANLARIN ÜST KATLARINDA OTURANLARIN DAVRANIŞ BİÇİMİ



ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNDE DEPREM ANINDA DAVRANIŞ BİÇİMİ



DEPREM ANINDA ASANSÖRLERDE DAVRANIŞ BİÇİMİ



DEPREM ANINDA SİNEMA VE TİYATROLARDA DAVRANIŞ BİÇİMİ



DEPREM ANINDA ARABA İLE YOL ALANLARIN DAVRANIŞ BİÇİMLERİ



DEPREM SONRASI ÇIKABİLECEK YANGINLARA HAZIR OLMAK



DEPREMLER NEDENİĞLE OLUŞAN YANGINLAR



DEPREM SONRASI KOBE YANGINI



YERALTI ÇARŞI VE GEÇİTLERDE ALINMASI GEREKEN EMNİYET TEDBİRLERİ VE DEPREM ANINDA DANRANIŞ BİÇİMİ



DEPREM SİMİLASYONU YAPARAK BAZILARINDAN KURTULMA YOLU- SADECE ŞAKA

Devamını okuyun...>>
ÇOCUKLAR AŞAĞIDAKİ RESİMDE TAM 4 TANE KARBON MONOKSİT ÇIKMA NEDENİ VAR.
BÜYÜKLERİNİZDEN DE YARDIM ALARAK BU NOKTALARI TESPİT EDEBİLİRSİNİZ.
İYİ EĞLENCELER..

Sevgili çocuklar resme tıklayarak büyük olarak görebilirsiniz.

- SEVGİLİ ÇOCUKLAR RESİMDE KAÇ TANE
KARBON MONOKSİT KAYNAĞI BULUNUYOR
BULABİLİRMİSİNİZ ? (4)

KARBON MONOKSİT ZEHİRLEYİCİ BİR GAZDIR!


Devamını okuyun...>>
ÇOCUKLAR AŞAĞIDAKİ RESİMDE TAM 17 TANE YANGIN ÇIKMA NEDENİ VE 5 TANE YANGIN ÖNLEME CİHAZI VAR .BÜYÜKLERİNİZDEN DE YARDIM ALARAK BU NOKTALARI TESPİT EDEBİLİRSİNİZ.
İYİ EĞLENCELER..



Sevgili çocuklar resme tıklayarak büyük olarak görebilirsiniz.
Devamını okuyun...>>
SANAYİ YANGINLARI :




( TRIANGLE TEKSTİL FABRİKASI YANGINI NEW YORK 1911 )

25 Mart 1911 Günü Triangle (Üçgen ) Tisört ve elbise fabrikasındaki yangında çoğunluğu genç kadın ve kızlardan oluşan 147 işçi hayatını kaybetti. Fabrikada 500 çalışan vardı.

Ertesi günlerde New York Times, Mart 28, 1911 baskısında :
“ YANGIN YERİNDE HER TARAF KORKU FİLMİNDEKİ GİBİ “ başlığı ile çıktı.

Ölü sayısının fazla olma sebebi çok açık olarak biliniyor ki; az sayıda kaçış kapısının yetersiz olmasının yanı sıra birde bu kapıların kilitli olmasıdır.
Dumandan etkilenerek ölenlerin yanı sıra solunum zorluğu çekerek kendini boşluğa atarak ölenlerin sayısı da bir hayli fazlaydı.







Amerikan tarihinin kara günlerinden biridir bu yangın ve çok uzun süre hala konuşulmakta ve kötü örneklerden biri olarak gösterilmektedir.





Literary Digest Ocak 1912 “147 ÖLÜ VAR AMA SUÇLU YOK” başlığını attı.
Bizlerin bu örnekten alacağı çok ders olduğu kanısındayım. Amerika gibi gelişmiş ülkeler bu kötü olaylardan her zaman ders almayı bilmişlerdir.











Zamanın yangın müfettişleri fabrika patronunun yeterli güvenlik tedbirlerini aldığını kilitli kaçış kapısı olmadığı raporunu vermişlerdir. Bunun üzerine birçok sivil toplum kuruluşu protesto gösterilerinde bulunmuşlardır.





Protesto fotoğrafları aşağıdadır.




Kanunlar, yönetmelikler, yönergeler, mevzuatlar, yaptırımlar hep böyle olaylardan ders alınarak bir daha olmaması için çıkarılmışlardır.







Alınan bu derslerden faydalanmamak, vurdumduymazlık, boş vermişlik, çıkar ilişkileri, bilimi hiçe sayış, küçük düşünmek, ya da çalışanları düşünmemek ama en önemlisi vicdansızlık nedeniyle yasa ve kuralları hiçe saymak bize düşmemelidir.




Görülüyor ki ölümler sorumsuzluktan ve yasalara uymamaktan ya da yasaların yetersiz kalışlarından olmaktadır. Oysa hangi işi yaparsanız yapın o işin gerekleri belirlenmişlerdir.
Makinelere olmayan, bir işletme nasıl ki çalışamıyorsa yangın önlemlerini almayan bir işletmede çalışmaya hak kazanmamalıdır.

fabrikadan yangın öncesi fotoğraflar aşağıdadır.







MODERN DÜNYADA SORUMLULUKLARINDAN AZ MİKTAR PARA TASARRUFU İÇİN KAÇAN İŞLETME SAHİPLERİ MAALESEF BU YAPTIKLARININ BEDELLERİNİ ÇOK PAHALIYA ÖDEMEK ZORUNDA KALMIŞLARDIR.

Cenaze törenleri ve morg görüntüleri aşağıdadır.







( Bu olayda ölenlere sadece 75 şer dolar tazminat ödenmiştir.)

Zamanın gazete küpürleri





Sorumluluk: 19 Aralık 2007 “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik” in altıncı ve yedinci maddesinde söyle anlatılmaktadır.

Görev, yetki ve sorumluluk

MADDE 6-
(1) Bu Yönetmelik hükümlerinin uygulanmasından;
a) Yapı ruhsatı vermeye yetkili idareler,
b) Yatırımcı kuruluşlar,
c) Yapı sahipleri,
ç) İşveren veya temsilcileri,
d) Tasarım ve uygulamada görevli mimar ve mühendisler ile uygulayıcı yükleniciler ve imalatçılar,
e) Yapı yapılmasında ve kullanımında görev alan müşavir, danışman, proje kontrol, yapı denetimi ve işletme yetkilileri,
görevli, yetkili ve sorumludur.
(2) Yangın söndürme ve algılama, duyuru ve acil aydınlatma gibi aktif yangın güvenlik sistemlerinin yeterli olmamasından; projenin eksik veya hatalı olması veya standartlara uygun olmaması hâlinde proje müellifleri ve yapımın eksik veya hatalı olması veya standartlara uygun olmaması hâlinde ise müteahhit veya yapımcı firma sorumludur. Sistemin uygun çalışmaması işletmeden kaynaklanıyor ise, işletmeci kuruluş doğrudan sorumlu olur. Yangın güvenlik sistemlerinin yaptırılmasının gerekli olduğu yapı sahibine yazılı olarak bildirildiği hâlde, yapı sahibi tarafından yaptırılmamış veya standartlara uygun yaptırılmamış ise, yapı sahibi sorumlu olur.
(3) Bu Yönetmelik hükümlerine uyulmaması sebebiyle meydana gelen yangın hasarlarından dolayı;
a) Yapı inşasında yer alan yapı sahipleri, işveren ve işveren temsilcileri,
b) Tasarımda, uygulamada ve denetimde görevli mimar ve mühendisler,
c) Yapı denetimi kuruluşları,
ç) Müteahhitler, imalatçılar ve danışmanları,
kusurlarına göre sorumludur.
(4) Binaların yangın algılama ve söndürme projeleri tesisat projelerinden ayrı olarak hazırlanır. Tahliye projeleri, konutlar hariç olmak üzere, yüksek yapılarda ve yapı inşaat alanı 5000 m2’den fazla olan yapılarda mimari projelerden ayrı olarak hazırlanır. Diğer yapılarda ise, mimari projelerde gösterilir. Projeler; ilgili belediye itfaiye birimlerinin uygun görüşü alındıktan sonra, belediye ve mücavir alan sınırları içerisinde belediyelerce, belediye ve mücavir alan sınırları dışında ise, valiliklerce onaylanarak uygulanır.
(5) Yapı ruhsatı vermeye yetkili merciler; yangın söndürme, algılama ve tahliye projelerinin ve uygulamalarının bu Yönetmelik hükümlerine uygun olup olmadığını denetler.
(6) Sigorta şirketleri, yangına karşı sigorta ettirme talebi aldıkları binalarda, tesislerde ve işletmelerde, bu Yönetmelik hükümlerine uyulup uyulmadığını kontrol etmek mecburiyetindedir.
(7) Yangın güvenliği sistemlerinin teşvik edilmesi için, ilgili kanunlarda belirtilen vergi, resim ve harçlar hariç olmak üzere, kamu kuruluşlarınca proje onay ve denetim hizmetlerinden hiçbir şekilde vize, harç ve benzeri ad altında herhangi bir ücret talep ve tahsil edilemez.
Genel sorumluluklar ve yasaklar
MADDE 7-
(1) Herhangi bir yerde kontrol dışı ateş yandığının veya duman çıktığının görülmesi hâlinde, itfaiyeye haber verilir.
(2) Kamuya açık telefon ve ücretli telefon kabinlerinin içine, karayolları ve otobanların şehir dışındaki uygun yerlerine, kamu binalarının, sitelerin ve diğer kurum ve kuruluşlara ait binaların güvenlik ve kontrol sistemlerinin bulunduğu yerlere, kırmızı zemin üzerine fosforlu sarı veya beyaz renkte “YANGIN 110” yazılması mecburidir.
(3) Yangına müdahaleyi kolaylaştırmak bakımından, itfaiye araçlarının yapıya kolayca yanaşmasını sağlamak üzere, yapıların ana girişine ve civarına park yasağı konulması ve bu hususun trafik levha ve işaretleri ile gösterilmesi şarttır.
(4) Yüksek binalar ile toplam kapalı kullanım alanı 1000 m2’den büyük imalathane, atölye, depo, otel, motel, sağlık, toplanma ve eğitim binalarında, binaya ait yangın tahliye projeleri, bina girişinde ve yangın sırasında itfaiyenin kolaylıkla ulaşabileceği bir yerde bulundurulur. Bu projelerde; binanın kaçış yolları, yangın merdivenleri, varsa itfaiye asansörleri, yangın dolapları, itfaiye su verme ağızları, yangın pompaları ile jeneratörün yeri işaretlenir.
(5) Binada yangın çıkması hâlinde olaya müdahale eden acil durum ekipleri mahalli itfaiye teşkilatı amirinin olay yerine gelmesinden itibaren onun emrine girerler ve ona her konuda yardım etmek mecburiyetindedirler.
(6) Gerek bina acil durum ekiplerinin ve gerekse yangına müdahale eden itfaiye ekiplerinin görev yaptıkları sırada, yetkili itfaiye amirince can ve mal güvenliğini korumak üzere verilecek olan karar ve talimatlar, diğer kamu görevlilerince ve yangın güvenliği sorumlularınca aynen yerine getirilir.
(7) Kamu görevlileri, bina kullanıcıları, bina görevlileri, gönüllü ekipler ve olay yerinde bulunan herkes, itfaiye ekiplerinin görevlerini yerine getirmesine yardımcı olur ve çalışmaları güçleştirici davranışlardan kaçınır.
(8) Koru, park, bahçe ve piknik yerlerinde ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile işleticilere ve vatandaşlara ocak yeri olarak ayrılmış yerler dışında ateş yakmak, ateşle ilgili işler yapmak ve anız yakmak yasaktır. Kâğıt, plastik ve naylon gibi kolay yanan maddeler ile kıvılcımlı küllerin ve sigara izmaritlerinin kapalı mekânlara, kapı önlerine, ormanlık alanlara, otoban, cadde ve sokaklara atılması ve dökülmesi yasaktır.
(9) Araçların, sokak ve caddelerde yangın söndürme cihazlarının kullanılmasını ve itfaiye araçlarının geçişini zorlaştıracak şekilde park edilmesi, itfaiye araçlarına yol verilmemesi, yaya kaldırımını aşacak şekilde tabela ve afiş asılması, sergi açılarak yolun kapatılması ve dar sokaklara araç park edilmesi gibi fiil ve hareketler yasaktır.
(10) Her türlü binada, açık arazide, tesiste, sokakta, caddede, meydan ve alanda bulunan sabit ve seyyar yangın söndürme tesisat ve cihazlarını karıştırmak, bozmak, kırmak sökmek, içine kâğıt ve paçavra gibi yabancı maddeler koymak veya bunları kullanılmayacak hâle getirmek veyahut bozuk bir hâlde tutmak, her ne suretle olursa olsun yangın musluklarının önünü kapatmak, bina önüne ip çekmek, tente asmak ve benzeri hareketler yapmak yasaktır. Yangın söndürücü tesis ve malzeme, amacı dışında kullanılamaz.
(11) Yönetmeliğin bu bölümündeki maddelerinde yer alan yangın güvenliği, itfaiyeye yardım ve yasaklar ile ilgili hususların uygulanmasından; kamu yapılarında binadaki en üst amir, kat mülkiyeti tesis etmiş yapılarda yöneticiler ve site yöneticileri ve diğer binalarda ise, bina malikleri sorumludur.

AMA EN ÖNMELİ KONU ŞUDUR Kİ:
TÜRK CEZA KANUNUNA GÖRE:
VERDİĞİ ZARARLARDAN DOLAYI KANUNLARI BİLMİYORDUM DEMEK MAAZERET DEĞİLDİR.



AHMET SERTKAN
ÇOSB.İTF.AMİRİ

KAYNAKÇA:

http://www.ilr.cornell.edu/trianglefire/narrative3.html
http://www.ilr.cornell.edu:80/trianglefire/photos/photo_enlargements.html
19 Aralık 2007 “Binaların Yangından Korunması Hakkında Yönetmelik


Devamını okuyun...>>
TEKSTİL KİMYA LABORATUVAR VE İŞLETMELERİNDE UYULMASI GEREKEN EMNİYETLİ ÇALIŞMA KURALLARI




1.GENEL KURALLAR

1.1 ACELE ETMEYİN



* Gereksiz yere acele etmeyin.
1.2 TIRMANMAYIN

* Hiçbir zaman iskelelerin, tezgahların v.s üzerine çıkmayın; gerektiğinde merdiven kullanın. Gerektiğinden fazla uzanmayın.

1.3 KİŞİSEL BAKIM/GİYİM

* Laboratuvardan çıkınca ellerinizi mutlaka yıkayınız.

* Ellerinizi sık sık özellikle yemeklerden önce yıkayınız.

* Ellerde açık yara,kesik,çatlak v.s varsa çalışmaya başlamadan önce mutlaka bandajla kapatınız ve yapacağınız ise uygun eldiven giyiniz.

* Laboratuarda çalışırken mutlaka önlük ve laboratuar ayakkabısı giyiniz.

* Zararlı, zehirleyici, tahriş edici kimyasallarla çalışırken kişisel koruyucular maske, gözlük, eldiven v.b.) kullanılmalıdır.

* Laboratuarda çalışırken uzun saçlar toplanmalıdır.

* Laboratuarda yüzük,künye,kolye,bilezik gibi eşyalar ile çalışmak tehlikeli olabilir. çalışmaya başlamadan önce çıkarınız.

* Önlük ve pantolon ceplerinde kesici ve batıcı aletler taşımayınız.

1.4 SİGARA İÇMEK

* Laboratuarlarda sigara içmek kesinlikle yasaktır.

KAPALI ALANLARDA SİGARA İÇMEK KESİNLİKLE YASAKTIR.
5727 SAYILI KANUNLA BU YASAKLANMIŞTIR.

* Laboratuardan sonra, ellerinizin kimyasal maddeler ile kirlenmiş olması ihtimalini düşünerek, ellerinizi yıkamadan (Unutmayın,sigara karbon tetraklorür ya da kloroform gibi klorlu maddelerin zehirlilik düzeyini arttırır) sigara içmeyin.


1.5 YİYECEK VE İÇECEKLER

* Kimyasal maddelerle ilgili işlemlerin yapıldığı alanlarda herhangi bir şey yemek veya içmek çok tehlikelidir.

* Laboratuar tezgahlarının üzerine herhangi bir yiyecek ya da içecek maddesi koymayın.

* Yemekhane ve sigara salonlarına numuneler de dahil olmak üzere hiçbir kimyasal madde sokmayın.

* Kimyasal maddeleri ve numuneleri kişisel çalışma masalarına koymayın.

1.6 ENGELLER

* Yangın söndürme teçhizatlarının,yangın çıkış kapılarının önünü kapatmayın.

* Elektrik düğmelerinin veya izolatörlerinin önünü kapatmayın.

* Yürüyüş alanlarının boş ve temiz olmasını sağlayın.

* Tüm dosya ve tezgah altı dolaplarının kapalı tutulmasını sağlayın.

* Elektrik motorlarının havalandırıldığından emin olun.(Buzdolabı gibi elektrik motoru olan aletlerin uygun şekilde havalandırılmaları gerekir.)

1.7 ŞAKALAŞMALAR

* Bedensel ve el şakaları yapmayın.

1.8 LABORATUAR TEMİZLİĞİ

* Laboratuar1n sürekli güvenli, temiz ve düzenli tutulmasını sağlayın.

* Deney veya mesai sonunda dağınıklıkları toparlamak, atıkları atmak ve temizlik yapmak için vakit ayırın.

* Tertipli, temiz ve düzenli bir işyerinde çalışanların moral düzeyi,yükselir verim artar; kaza riskleri ve yangın zararları azalır.




1.9 YANICI GAZLAR

* Gaz borularının sağlam olmalarını ve fazla ısınmasına yol açmayacak şekilde yerleştirilmelerini sağlayın.

* Kullanılmayan gaz vanalarının tamamen kapatılmasını sağlayın.

* Yanıcı gazlar kullanılıyorken bölgenizi asla terk etmeyin.

1.10 YANICI ÇÖZÜCÜLER ( SOLVENTLER )

* Tüm yanıcı çözücüler gerektiği şekilde etiketlenmiş ve kapalı kaplarda saklanmalıdır.

* Bu çözücüler kullanılmadıkları zaman dolaplarında muhafaza edilmelidir.

* Yanıcı çözücüler buzdolabında saklanmalıdır.

* Miktar1 50 litreyi aşan çözücüler döküntülerin birikeceği tepsiler bulunan metal dolaplarda ve özel olarak hazırlanmış ya da bu amaca uygun olarak yeniden düzenlenmiş odalarda saklanmalıdır.

Miktarı 50 litreyi aşan çözücülerin herhangi bir laboratuarda saklanması yasaktır.

* Yanıcı çözücüler ateşleme kaynaklarından uzak tutulmalıdır.

1.11 ELEKTRİK

* Islak ellerle veya ıslak zemin üzerindeyken elektrikli aletlere dokunmayın.

* Elektrikli bir aletin üzerine su döküldüğünde elektrik hattı ile bağlantısını kesin ve gerekli temizliğin yapılmasını sağlayın. Tekrar kullanmadan önce kontrolünü yaptırın.

* Fırın gibi yüksek voltajlı aletleri çoklu prizlerle kullanmayın.

* Kablo tesisatı sık sık kontrol edilerek karışması ya da düğümlenmesi engellenmelidir.

* Gün sonunda, üzerinde "iş saatleri dışında işletilmektedir." ibaresi bulunmayan tüm elektrikli aletler kapatılmalıdır.

* Ön ısıtma süresi olmayan aletler kullanıldıktan hemen sonra kapatılmalıdır.

* Ana şebeke ile ilgili veya tehlikeli voltajların söz konusu olduğu elektrik tesisat işleri yetkili bir elektrik teknisyeni tarafından yapılmalıdır.

* Elektrik şalter kutularını kesinlikle açmayınız ve müdahalede bulunmayınız. Elektrikçiye haber veriniz.

2.SAĞLIĞA ZARARLI KİMYASAL MADDELERİN GÜVENLİ KULLANIMI VE KONTROLÜ

2.1 GENEL BİLGİLER

2.1.1 Sizin ya da çalışma arkadaşlarınızın sağlığına zarar verecek ya da vermesi muhtemel maddeleri güvenli bir şekilde kullanmakla yükümlüsünüz.

Özellikle tehlikeli bir çalışma sırasında çevrenizde çalışanları muhtemel risklere karşı uyarmalısınız.

2.1.2 Hammaddeler, katı ve sıvı maddeler, çözücüler ve gazlar da dahil olmak üzere, tehlike ve önlemlerini bilmediğiniz bir kimyasal1 kullanmak zorunda kalırsanız amirinize danışmadan kullanmayın.

***DIKKAT! Tehlikeli olmayan bir madde, diğer bir kimyasal ile karşılaşınca tehlikeli olabilir.

2.1.3 Tehlikeli madde ve bu maddeleri içeren yöntemlerle, yeterince eğitim almadan ve emin olmadan çalışmayınız. Size verilen kişisel koruyucular yetersiz ise amirinize bildiriniz.



2.2 YENİ KİMYASAL MADDELERİN KULLANILMASI

2.2.1 ANA KURALLAR

Kullanmaya başlayacağınız herhangi yeni bir maddenin yanında bir güvenlik bilgi formu
( MSDS ) bulunmalı ya da söz konusu form daha önceden getirilmelidir. Gönderilen yeni maddelere ait güvenlik bilgileri yoksa ya da söz konusu bilgilerin hemen(örneğin fax ya da telex ile) elde edilmesi mümkün değilse, söz konusu maddeler, ambalajları açılmaksızın hemen satıcısına geri gönderilmelidir.

Maddenin kullanımı sonunda çalışanların karsılaşabilecekleri tehlikeler, güvenlik ile ilgili veriler ve değerlendirmeler, kullanıcı tarafından bir laboratuar defterine ya da başka tür kalıcı bir kayıt sistemine işlenmelidir.

Maddelerin saklandığı tüm kaplar kapsamlı ve doğru olarak etiketlenmelidir.




KİMYASALLAR

Yeni bir kimyasal madde kullanılacağı zaman muhtemel tehlikeleri araştırmalı ve çalışmalara başlamadan önce riskleri kontrol altına almaya yönelik yöntemler belirlenmelidir. Söz konusu kullanım kapsamında mevcut riskler şu şekilde değerlendirilmelidir.

Kullanılacak maddeye ait " RİSK " ve " GÜVENLİK " ibarelerini belirleyin.

Bunları laboratuar malzemesi satıcılarından alınan kimyasal madde etiketlerinden, kimyasalın güvenlik bilgi formundan veya uygun kitaplardan öğrenebilirsiniz.

* Temas sekli ne olursa olsun RİSK düzeyi AŞIRI TOKSİK olan bir madde söz konusu tehlikeler dikkatle değerlendirilmeden ve güvenlik bölümüne danışılmadan kullanılmamalıdır.

* Kişisel teması engelleyecek kontrol uygulamaları yetkili bir kişi tarafından dikkatle tasarlanmalı, yazılı olarak hazırlanmalı ve uygulanmalıdır.

* Söz konusu madde yerine daha az tehlikeli bir madde kullanma, hatta uygulamanın tamamen iptal edilmesi üzerinde durulmalıdır.

* Genel kontrol uygulamaları, ağızdan alındıklarında toksik olanlar dışında bu maddeler için geçerli değildir.

* Başka bir yöntem bulunduğu taktirde çok tehlikeli kimyasal maddeleri kullanmayın.

* Hidroflorik ve kromik asit kullanımı yasaktır.


2.3 KONTROL PROSEDÜRLERİ

* Söz konusu kontrol prosedürlerindeki amaç sağlığa zararlı olması muhtemel maddelerin güvenle kullanılmasını sağlamaktır.

* Alışılmış herhangi bir yöntemin bulunmadığı durumlar için hazırlanmıştır.

* Düzenli olarak yapılan ne söz konusu maddelerin kullanımını içeren faaliyetlerin ayrı bir risk değerlendirmesi ve gerektiği şekilde tasarlanmış kontrol prosedürleri olmalıdır.

* Aşağıda belirtilen prosedürler arasından yapılacak uygun bir seçim genellikle yeterli olacaktır.

2.3.1 GENEL KONTROL PROSEDÜRLERİ

* Tehlikeli maddeler ile asla tek başına çalışmayın.Yanınızda kaza anında size yardımcı olacak biri bulunmalıdır.

* Tehlikeli bir kimyasal madde kullanacağınız zaman önceden çevrenizdekileri uyarın.

PİPET KULLANIMI

* Herhangi bir sıvıyı ölçmek ya da aktarmak amacıyla pipet kullanacağınız zaman pipettor kullanınız. Sıvının tamamen zararsız olduğunu düşündüğünüz durumlarda bile hiçbir zaman ağzınızla çekmeyiniz.

KİMYASAL MADDELERİN TAŞINMASI

* Kimyasal madde şişelerini uygun taşıyıcılarla taşıyınız.

* Kimyasal madde içeren şişeler hiçbir şekilde boyun kısımlarından tutularak taşınmamalıdır.

* Kimyasal maddeleri kantine, sigara içilen bölümlere götürmeyiniz ve çalışma masalarının üzerine asla koymayınız.

KİMYASAL MADDELERİN YENİ KAPLARA AKTARILMASI

* Herhangi bir kimyasal maddenin kendi kabından başka bir yere aktarılması durumunda yeni kabın üzerine kimyasal maddenin adını açık ve net bir şekilde belirten bir etiket yapıştırınız.

* Etiket üzerine YANICI, KOROZİF, TAHRİŞ EDİCİ v.b. gibi tehlike düzeyini belirten bir ibareyi mutlaka koyunuz.

* Tehlikeli maddelerle hazırlanan çözeltiler için de aynı işlemi yapınız.

ÇEKER OCAKLAR

* Çeker ocaktaki hava sirkülasyon hızı 0.5m/sn olacak şekilde ayarlanmalıdır

* Korozif maddelerle çalışırken çeker ocak kapağı çalışanın yüzünü koruyacak şekilde kapalı tutulmalıdır.

2.3.2 KOROZIF MADDELERE AİT PROSEDÜRLER

RİSK: YANIKLAR VE CİDDİ YANIKLAR

* Prosedürlerde aşağıda yazılı maddeler kullanılmıştır. Ancak söz konusu prosedürler tüm korozif maddeler için geçerlidir.

ASİTLER: Bunların kuvvetli mineral asitleri ya konsantre halde ya da sulandırılmışlarsa güvenlik koşullarını öğrenmek için bilgi alınya da korozif olduklarını varsayın.Diğer asitlerden bazıları da koroziftir.

ÖRNEĞİN:

Sülfürik asit

Hidroklorik asit Aynı zamanda buhar tehlikesi

Nitrik asit de söz konusudur

Asetik asit

Ortofosforik asit

ALKALİLER:
Sodyum hidroksit,potasyum hidroksit çözeltileri,amonyak ve diğer kuvvetli alkaliler korozif olabilir.Bulaşık makinesi deterjanları (meta silikatlı) ve amonyak buharları da korosiftir.

DİĞER SIVILAR:
%10'luk ve üstü hidrojen peroksit çözeltileri,krezoller, siklohekzilamin,fenol ve %1'den daha kuvvetli sodyum hipoklorit çözeltileri koroziftir.

KOROZIF KATI MADDELER:
Potasyum hidrojen sülfat ve demir(3)klorür katı halde veya yoğun çözelti halinde koroziftir.

NOT:
Korozif maddeler suda eritildiğinde ya da sulandırıldığında genellikle ısı verirler. Dolayısıyla sıcak korozif sıvının sıçrama tehlikesi vardır.

Bu kuvvetli asitler özellikle de sülfirik asit için söz konusudur.

HER ZAMAN ASİDİ SUYA EKLEYİN. HİÇBİR ZAMAN TERSİNİ YAPMAYIN.

UYGULAMALAR:

* Korozif maddeleri baş hizasından yukarda tutmayın.

* Uygun koruyucu giysiler giyin. Güvenlik gözlükleri takın.

* Fazla miktarda madde ile ya da korumasız sistemlerde çalıştığınızda kuvvetli asitleri kaynatırken yüzünüzün tamamını kaplayan koruyucular takın ve özel koruyucu bir önlük giyin. Kapağını asgari yükseklikte tutacağınız çeker ocakta çalışın.

* Kullandığınız kimyasal maddelere dayanıklı olan koruyucu eldivenler takın.

Bazı eldivenler (dakikalar ya da saatler sonra) kimyasal maddelerden zarar görebilir. Tehlikeli bir hale gelmeden önce söz konusu eldivenleri ortadan kaldırın.

* Kirlenmenin söz konusu olduğu ya da olabileceği durumlarda, eldiven giymiş bile olsanız, işiniz biter bitmez ellerinizi sabun ve suyla iyice yıkayın.

* Gerektiğinden fazla miktarlarla çalışmayın. Örneğin, kuvvetli asitlerle çalışırken, 2,5 litrelik büyük şişe yerine 500ml'lik şişe kullanın

* Çoğu korozif maddenin aşırı derecede reaktif olduğunu ve diğer maddelerle birleştiğinde yeni tehlikeler doğurabileceğini unutmayın. özellikle,klor gazını dikkate alarak,asitleri hiçbir zaman hipoklorit çözeltilerle doğrudan karıştırmayın.

*Korozif maddeleri tezgah üzerinde bıraktığınızda birinin bunları kontrol etmesini sağlayın.

*Çalışmalarınız sonunda söz konusu maddeleri mutlaka güvenli bir depolama alanına yerleştirin.

*Korozif maddeleri şişeden boşaltırken, madde şişenin dışına bulaşarak onu kirletebilir. Her kullanımdan sonra şişeyi suyla ıslatılmış kağıt havlu ile silerek temizleyin.Kağıt havluyu suyla iyice çalkaladıktan ve plastik bir torbaya koyduktan sonra çöpe atabilirsiniz.



2.3.3 TEHLİKELİ BUHAR ÇIKARAN MADDELERE AİT PROSEDÜRLER

Tehlikeli buhar çıkaran maddelerin sayısı oldukça fazladır.Bunlar saf kimyasal maddeler olabileceği gibi diğer maddeler ile temasa geçmeleri sonucunda da tehlikeli buhar çıkartıyor olabilirler.Zararlı,toksik veya aşırı toksik gibi RISK ibareleri taşıyan malzemeler ile çalışırken aşağıdaki konuları dikkate almalısınız.

TEHLİKELİ OLARAK NİTELENDİRİLEN KİMYASAL MADDELERDEN BAZI ÖRNEKLER

Hidroklorik asit (Aynı zamanda korozif)

Nitrik asit (Aynı zamanda korozif)

Asetik asit (aynı zamanda korozif)

Bütoksietanol

Karbontetraklorür

Klor (Hipoklrit asit reaksiyonundan)

Kloroform

Diklormetan

Formalin

Karl Fischer reaktifleri

Civa

Azot oksitler

Benzol

UYGULAMALAR:

Tehlikeli buhar çıkartması muhtemel tüm maddelerle, ya çalışanların maruz kalma riski olmayan kapalı veya yarı kapalı bir sistem içinde ya da havalandırma tertibatı olan bir alanda çalışılmalıdır. Tek istisna, temasın çok az ve uzun aralıklarla olduğu durumlardır. Örneğin, daktilo hatalarını düzelten sıvılar, solvent bazlı keçeli kalemler gibi.

Yarı kapalı sisteme bir örnek olarak otomatik titrasyonu veya sıvı kromatografi aletini verebiliriz. Bu sistemlerde buhar ancak reaktiflerin doldurulması sırasında çıkar. Doldurma süresi kısa ise ve hemen sıkıca kapatılırsa normal şartlar altında başka herhangi bir önlem almak gereksizdir. Yarı kapalı sisteme başka bir örnek sık açılmayan bir şişe olabilir.

Havalandırma tertibatına sahip bir mekanı şöyle tanımlayabiliriz: Dışarı açılan havalandırma deliğine bağlı, iyi bir hava akımı olan ve gerektiği şekilde çalışan bir çeker ocak.

2.3.4 TOZDAN KAYNAKLANAN TEHLİKELERE AİT UYGULAMALAR



Küçük ya da ince parçalar içeren veya bu tür parçaların oluşmasına neden olan tüm maddeler, uçuşan tozların ve bunların doğuracağı tehlikelerin kaynağı olabilir.Söz konusu tehlikeler iki türlüdür.

Rahatsız edici tozlar yüksek yoğunluk nedeniyle solunum sisteminde aşırı yüklenmelere neden olabilirler. Burada söz konusu olan ince parçalara ayrılmış ve atmosfere yayılmış herhangi bir madde olabilir.

Zararlı tozlar(diğer bir deyişle aşırı toksik, zararlı, tahriş edici, korozif, alerjik v.s.) ise enzimler ve enzim içeren tozlardır.

Her iki tür tehlike de tek bir uygulama ile kontrol altına alınabilir.

Böylece operatörlerin solunum yoluyla herhangi bir toza (diğer bir deyişle) çapı 10 mikrondan daha küçük olup solunum yoluna ya da akciğerlere girebilen tozlara) maruz kalması engellenmiş olur.

UYGULAMALAR:

* Toz deterjanların numunelendirilmesi ya iyi havalandırılan bir odada veya çeker ocak içinde yapılmalıdır.

* Çok az miktarda toz deterjanla çalışma taktirinde yukarıdaki önleme gerek yoktur.Toz maskesi kullanılması yeterlidir.

* Fosfat ya da silikat gibi hammaddeler içeren toz deterjanlar,cilt üzerindeki muhtemel tahriş edici etkisi nedeniyle tehlikeli sayıldığından koruyucu plastik eldiven giymelisiniz. Bu önlem muhtemel tehlikeleri belli olmayan tüm diğer toz deterjanlar için de geçerlidir.

* Özellikle çok tehlikeli olan tozlar (enzimler dahil) için aşağıdaki iki yöntemden biri seçilir.

- Tekrarlanan ve uzun süren testlerde, operatörü maddeden tamamen tecrit eden bir eldivenli kapalı kutu ya da benzeri bir sistem kullanılmalıdır.

- Sulandırılmış enzim standartları hazırlamak gibi kısa süreli çalışmalarda ise doktor tarafından, operatörlerin enzimlere karşı hassasiyetinin olmadığının belirlenmesi yeterlidir.

2.3.5 TAHRİŞ EDİCİ MADDELERE AİT PROSEDÜRLER

RİSK ibareleri içeren (gözleri ya da cildi tahriş edici) maddeler tahriş edici olarak tanımlanır.

PROSEDÜRLER:

* Normal Şartlar altında, örneğin, söz konusu maddeleri dökerken ya da tartarken ,dikkat ve hijyen açısından yüksek standartlara uymak dışında herhangi özel bir önlem almak gereksizdir.

* Göze ve cilde temasından kaçının. Sıvıların sıçraması veya katı maddelerle temas riski ya da maddenin ısıtılması söz konusu olduğunda koruyucu eldiven ve güvenlik gözlüklerini takın.

2.3.6 ZEHİRLERE AİT PROSEDÜRLER

* Belirli zararları olan ve toksik maddeler ZEHİRLİ olarak tanımlanır ve farklı bir Şekilde muamele edilirler.

* Bunların solunması,yutulması veya deriye temas etmesi halinde zehirlenmeye sebep olacak reaktiflerdir.

* Bazı maddeler ağızdan alındıklarında tehlikelidir ancak uyarı niteliğinde herhangi rahatsız edici bir koku ya da tatları yoktur.Dolayısıyla bu tür maddeler dikkatsiz davranıldığı taktirde tehlike arz ederler. "Kilit altında tutun" ibaresi içeren tüm maddeler zehirli olarak kabul edilirler.

* Baryumklorür ve çözeltileri,siyanürler,oksalatlar ve arsenik bileşikleri ile yetkili kişiler tarafından belirlenen diğer maddeler zehirli madde sayılır.

PROSEDÜRLER:

* Zehirli maddeler kullanılmadıklarında kilitli bir dolapta saklanmalı,her çalışma sonunda şişeler yeniden dolaba yerleştirilmelidir. Dolabın anahtarı sadece gerekli eğitimi görmüş yetkili personele verilmelidir.

* Elinizde kesik veya çizik varsa zehirli maddelerle çalışmayınız.

* Bu maddelerin kullanıldığı yerlerde yakıcı kaynak bulundurulmamalıdır.

* Absorblama ile zehirleyici olan reaktiflerde (isopropanol,metanol ve toluen v.b.) koruyucu eldiven kullanılmalı, çeker ocak altında ve çeker ocağın kapağı uygun şekilde kapalı durumda çalışılmalıdır.

* Solunması çok sakıncalı olan hekzan, heptan, propanol ve metanol gibi çözücülerle çalışırken kesinlikle çeker ocak altında ve çeker ocağın kapağı uygun şekilde kapalı durumda çalışılmalıdır.

2.3.7 ORGANİK ÇÖZÜCÜLERE AİT PROSEDÜRLER

* Yakıcı kaynaklar çözücülerin bulunduğu yerlerden uzak tutulmalı, ısıtma için su veya buhar banyosu kullanılmalıdır.

* Çözücüler ısıdan, direkt güneş ışığından ve kuvvetli oksitleyicilerden (konsantre perklorik asit,nitrik asit v.b.) uzakta saklanmalıdır.

* Sıçrama ve patlama olasılığına karşı koruyucu gözlük ve eldiven kullanılmalıdır.

* Özellikle dietil eter ve dioksan ile kuruluğa kadar buharlaştırma yapılmamalıdır.

* Mümkün olduğu kadar çeker ocak altında çalışmalıdır.

* Aseton ve kloroform artıkları birbirinden ayrı saklanmalıdır.

2.3.8 OKSİTLEYİCİ REAKTİFLERE AİT PROSEDÜRLER

* Bunlar konsantre perklorik asit,persülfirik asit,nitrik asit,sodyum nitrat, gümüş nitrat,potasyum dikromat ve potasyum permanganat gibi kimyasallardır.

* İndirgen maddelerden ve parlayıcı maddelerden uzak tutulmalıdır.

* Bu tip kimyasallarla çalışırken koruyucu gözlük ve eldiven kullanılmalıdır.

2.4 TEHLİKELİ MADDELERİN DÖKÜLMESİ

2.4.1 ACİL DURUMLAR

Toksik ya da aşırı toksik buhar çıkaran bir maddenin fazla miktarda dökülmesi acil durum olarak kabul edilmeli aşağıdaki işlem yapılmalıdır.

YAPILMASI GEREKENLER

* Hemen odayı boşaltın ve buhara maruz kalmış olabilecek herkesi uyarın.

* Mümkünse yönetimi olaydan haberdar edin, ancak yapılması gerekenleri geciktirmeyin.

* Yetkili bir kişi, aşağıdakiler doğrultusunda döküntü konusunda neler yapılacağına karar vermelidir.

* Emniyet bölümüne haber verin ve gerekiyorsa verecekleri önerilerden yararlanın.

* Buhardan koruyan bir filtreye sahip tam yüz maskesi ya da temiz hava veren bir maske takın.

* Koruyucu eldiven,koruyucu önlük ve güvenlik ayakkabıları giyin.

* Emici madde ile yapılacak işlemler aşağıda açıklanmıştır.

* Emici maddeyi döküntünün üzerine serpin.

* Civa söz konusu olduğunda büyük kürecikleri almak için civa emici ped kullanın. Geriye kalan döküntünün üzerine çinko tozu serpin.

* Emiciyi süpürün ve kapaklı polipropilen bir varile koyup üzerini kapatın.

* Kirlenmiş emici maddenin de tehlikeli olduğunu unutmaksızın güvenle ortadan kaldırılması için gereken düzenlemeleri yapın.

* Söz konusu maddenin kalıntıları varsa uygulamayı tekrarlayın ve alanı yıkayın.

2.4.2 KOROZİF MADDE DÖKÜNTÜLERİ

* Koruyucu eldiven ve güvenlik gözlüklerini takın. şayet döküntü çok fazla ise emici granüller kullanın.

* çok küçük döküntüler (10ml'den az) suyla ıslatılmış kağıt havlu yardımıyla silinebilir.

* Kağıt havluyu suyla iyice çalkaladıktan sonra iyice sıkın ve normal atık gibi ortadan kaldırın.

* Alanı iyice yıkayarak hiçbir iz kalmamasını sağlayın.

2.4.3 TOKSİK VEYA ZEHİRLİ MADDE DÖKÜNTÜLERİ

* Koruyucu eldiven, güvenlik gözlükleri ve toz filtreli maske takın.

* Madde katı ise süpürün ve kapaklı cam ya da polipropilen bir kaba aktarın.

* Eğer madde sıvı ise emici granüller kullanın. Maddenin güvenli bir şekilde ortadan kaldırılması için gerekli düzenlemelerin yapılmasını sağlayın.

* Alanı iyice yıkayın ve tüm kalıntıların ortadan kaldırılmasını sağlayın.

3. ÇEVRE

3.1 GENEL BİLGİLER

Çevre denince sadece içinde bulunduğumuz ortam değil, tüm evreni düşünmeliyiz. Evrende bulunan canlı/cansız her varlık çevrenin bir parçasıdır ve çevreye olumlu veya olumsuz katkıda bulunur.Biz insanlar çevreyi en fazla etkileyen, değiştiren varlıklar olarak daha duyarlı ve temkinli olmalıyız. Çünkü, evrenin kaynakları sınırlıdır ve insanlığın geleceği bunlara bağlıdır. O halde, her birey çevresine gereken özeni göstermeli ve üzerine düşeni yapmalıdır.

ÇEVRE KİRLİLİĞİNİN TÜRLERİ

* Hava kirliliği

* Su kirliliği

* Toprak kirliliği

* Küresel çevre kirliliği, v.b.

NELER YAPMALIYIZ :

* Yere dökülen her türlü kimyasal maddeyi hemen toplamalı ve temizlemeliyiz.

* Etrafa rast gele herhangi bir şey atmamalı ve atanları uyarmalıyız.

* Her türlü çöpün gereken mahalde toplanması için yardımcı olmalıyız.

* Kağıtları diğer çöplerden ayırmalı, kağıt israfı yapmamalıyız.

* Yemek israfı yapmamalıyız.

* Çevreyi kirletebileceğini veya kirlettiğini düşündüğümüz her türlü faaliyetin üzerine gitmeli ve önlemlerini düşünmeliyiz.

4. YANGIN

4.1 YANGIN SÖNDÜRÜCÜLER

Bina içindeki yangın söndürme cihazları çeşitli cins, ebat ve kapasitelerde olup, bunların her biri bütün yangın başlangıçlarında kullanılmakla birlikte, en çok etkili oldukları yangın türleri aşağıda belirtilmektedir:

YANGIN TÜRLERİ

A SINIFI : Ahşap malzeme

B SINIFI : Yanıcı sıvılar;akaryakıtlar

C SINIFI : Gazlar

D SINIFI : Metaller ve bazı özel söndürücü gerektiren maddeler

E SINIFI : Elektrik sistemleri

4.2 YANGIN

* Binanın tüm kullanıcıları çalışma alanlarına en yakın kaçış yolunu iyice tanımalıdır.

* En yakın yangın söndürme cihazı, kovası ve yangın battaniyesinin yerini bildiğinize emin olun.

YANGIN HALİNDE

* Yangının kontrolden çıkma ihtimali varsa yangın alarmı çalınız.

* Yangına eldeki yangın söndürme ekipmanı ile karşı koyunuz. Asla risk almayınız. Yangın lisans laboratuarlarında ise görevli asistan ve hocadan yardım isteyiniz.

* Tüm kapı ve pencereleri kapatınız.

* Eğer yangın eldeki tüplerle sönmeyecek kadar büyükse yangın alarmını kullanınız ve acil durum telefonunu çeviriniz.

BOŞALTMA

Alarm sesi duyulunca binayı hemen boşaltınız.

* Tüm araştırıcılar deneyleri durdurup çalışan cihazları kapattıktan sonra binayı terk etmelidir.

* Tüm çalışanlar yangına neden olabilecek cihazları kapattıktan sonra binayı terk etmelidir.

* Laboratuarlardaki herkesin binayı terk ettiğinden emin olduktan sonra ;Teknik elemanlar çalışan hiçbir cihaz kalmadığını kontrol etmeli ve sonra binayı terk etmelidir.

* Toplanma noktasında toplanınız. Alarmı çalan kontrol noktasına rapor verecektir.

* Laboratuarda olup da toplanma yerinde olmayan kişileri hemen bina emniyet sorumlusuna rapor ediniz.

* Servis yollarını açık tutunuz; kapatmayınız.

* Yangın alarmı çaldığında asla asansörleri kullanmayınız.

* Teknik elemanlar acil durumda girişleri kontrol edecekler, acil durum kalkıncaya kadar binaya girişe izin vermeyeceklerdir.

* Alarm duyulduktan sonra İşletme kurtarma birimi ,teknik elemanlar, kapıcılar, itfaiye gelinceye kadar gerekli önlemleri alırlar. İtfaiye geldikten sonra yangınla ilgilenme sorumluluğu itfaiyeye geçer.

Teknik elemanlar ve yangını haber veren ya da çıkartan kişi veya kişiler bilgi vermek üzere kontrol noktasında olmalıdırlar.

YANGIN KONTROL NOKTASI YENİ AÇILAN KAPIDIR

ÇALIŞTIĞINIZ YERDEKİ YANGIN RİSKİNİ İNCELEYEREK ÖNLEM ALINIZ.

* Farklı yangınlara farklı söndürücüler uygundur :

KARBONDİOKSİT : Yanan tahta,kağıt ve kimyasallara uygulanır.

KÖPÜK : Çözücüler için özellikle kimyasal depolarında kullanılır.

KURU KÖPÜK : Metaller, N , K, organo metaliklerden çıkan yangınlarda kullanılır.

YANGIN BATTANİYELERİ : Sadece sınırlı küçük bir alandaki yangınlarda kullanılırlar. Yanan elbiseler gibi...

KUM VE SU KOVALARI : Genel kullanım içindir. Fakat asla aletlere ve elektronik parçalara uygulanmamalıdır.






YANGIN TATBİKATI

Her akademik yılda iki kez yapılmalıdır. Kış yarı yılında çalışmaya yeni başlayanların boşaltma prosedürlerini öğrenmeleri için Ekim ayının sonuna doğru yapılmalıdır.

İTFAİYE KURTARMA BİRİMİ

İtfaiyenin eğitim gürmüş bir kurtarma birimi vardır. Sadece kurtarma biriminin üyeleri özel giysilerini giyebilir ve aletleri kullanabilirler. Yangın alarmı durumunda yangın yeri hemen kurtarma birimine bildirilecektir.

5. LABARATUAR KULLANICILARINA :

Dikkatsiz ya da kötü tasarlanmış bir çalışma çeşitli şekillerde vahim bir duruma yol açabilir. Bu kitapçıkta yapılacak ya da yapılmayacak herşey yoktur. Ancak bu kurallar olumlu ve güvenli bir yaklaşım için gereklidir.

Laboratuarda, odanızda ya da ordan geçiyor olun, her durum potansiyel bir tehlike içerir. Güvenlik, risklerden haberdar olmak ve kontrol için olumlu bir yaklaşım demektir. Bu da :

* Tehlikeyi tanımlamak,

* Riski değerlendirmek,

* Kontrol imkanlarına sahip olmak,

* Eylemin etkinliğini değerlendirmektir.

5.1 ÇALIŞMA SAATLERİ VE ACİL HİZMETLER

* Her zaman acil durumda acil durum telefonu aranacaktır. Ç.O.S.B. İTFAİYE AMİRLİĞİ 758 34 34

Danışman yapılan çalışmanın türüne bağlı olarak direkt bir sorumluluk taşır. Projenin güvenli bir şekilde tasarlanmış olmasından sorumludur.

Tehlikeleri yazılı olarak nitelendirilip emin bir çalışma yöntemi belirler. İlgili araştırıcılarla sürekli iletişim içinde olmak bu sürecin ayrılmaz bir parçasıdır.

Alınan tüm güvenlik önlemlerinin ve yaratılan güvenli çalışma koşullarının, araştırmacı düşüncesizce davranıyor ise hiçbir anlamı kalmaz. Araştırmacılar her an dikkatli ve güvenli çalışmalıdırlar.

Güvenlik konusunda dikkat ve itina profesyonel bilim insanı için temel bir koşuldur. Tüm personel için laboratuar çalışmasının en önemli kısmını oluşturur.

UNUTMAYIN !

* Emniyet gözlükleri ve diğer koruma cihazları ( eldiven,önlük,maske v.s. ) laboratuar çalışmasında her an kullanılmalıdır.

* Her acil durumda acil telefonunu arayınız.

* Laboratuarda tek başına deneysel çalışma yapılamaz.

* Laboratuarda yemek,içmek kesinlikle yasaktır.

*Gece çalışılacak deneyler için alınacak özel araştırma izninde proje yürütücüsü ile laboratuar sorumlusunun imzası olmalıdır.

6. BİNANIN KULLANILMASI

Laboratuar cumartesi-pazar günleri kapalı olabilir. Normal çalışma saatleri dışında binaya ancak özel çalışma izni olanlar girebilirler. Bunlar kapıdaki giriş-çıkış çizelgesini imzalayacaklardır. Laboratuar ve Binada normal çalışma saatleri dışında çalışacak olanlar aşağıdaki kurallara uymalıdır :

* Binaya giren herkes giriş-çıkış çizelgesini imzalamalıdır.

* Laboratuarda deneysel çalışma ancak aynı laboratuarda başka bir araştırıcı varsa yapılabilir. Laboratuarda tek başına çalışmak son derece tehlikeli ve yasaktır.

* Yapılacak olan deneysel çalışmalar özellikle zararsız olmalı ve de çalışan kişi evvelce aynı işe alışkın olmalıdır. Cumartesi-pazar günleri yeni çalışma başlatılmamalıdır.

* Her bir araştırıcı laboratuardan ayrılırken aletleri kapatmalıdır. Gaz, elektrik, su vanaları ve pencereler açık unutulmamalı, gereksiz ışıklar söndürülmelidir.

7. GÖZLERİN KORUNMASI

Emniyet gözlükleri bütün laboratuarlarda ve işaretli bölgelerde takılmalıdır.

7.1 GÖZ KORUNMASININ GEREKLİ OLDUĞU BÖLGELER

Bütün araştırma laboratuvarları ve öğrenci laboratuarlarıdır.

UV-IR gibi spektrofotometrik aletlerle çalışılan bölgelerde, tehlikeli bir durum olmayacağından emin olduğunuz yerlerde gözlük takılmayabilir.

Sıçrama, patlama v.s. risk içeren deneylerde bütün yüzü koruyacak şekilde tasarlanmış yüz koruma levhaları ve başlıklar kullanılmalıdır. Alelade emniyet gözlüklerinin kullanımı, ancak küçük sıçramalara karşı bölgeden geçen kişilerin korunmasını amaçlar. Risk taşıyan deneyleri yapacak olanlar duruma uyan emniyet başlığı ve tertibatlarını öğrenerek ve edinerek deneylerine başlamalıdırlar.

7.2 KONTAKT LENSLER

Laboratuarda kontakt lens takılmaz. Bilindiği gibi lens kullanımı gözün kendi refleksini ortadan kaldırır.

Kontakt lens kullanan birine ilk yardım yapmaya çalışırken lensleri çıkarmaya çalışmayın. Bu ancak bir doktor tarafından yapılabilir. Gözler steril tuz çözeltisi ile ya da musluk suyu ile sulanır. Fakat bu işlemi lavabo üzerinde yapmayınız. Bu durumda lensler kaybolur.

8. KİMYASAL ÇALIŞMALARDA EMNİYET KURALLARI

Kimya laboratuarlarında daima bir tehlike kaynağı bulunabilir. Emniyet kuralları tehlikeyi azaltmaya çalışır. Fakat bu kuralların izlenmesi emniyeti garanti etmez. Özellikle araştırma laboratuarlarında rutin prosedürler takip edilmez. Yapılan iş yeni bir maddenin keşfi ya da incelenmesi olduğu için bir kurallar dizisi önceden verilemez. Ancak temel kurallara kesinlikle uyulmalıdır. Tüm laboratuar çalışanları unutmamalıdır ki yapılacak bir hata kendilerine kadar diğer insanlara da zarar verecektir.

LABORATUARDA HER ŞEYİ EN BAŞTA DÜŞÜNÜN!

Herhangi bir deneye başlamadan neyin yanlış gidebileceğine karar vermeye çalışın. Çalışmanın gidişatını düşünün. Olabilecek acil bir durumda gerekecek panzehir ve emniyet malzemelerinin varlığından emin olun. Setin, potansiyel zararlı olabilecek maddelerden temizlenmiş olduğuna emin olun.

Bir kaza olursa setin üstündeki hangi maddenin yanıcı ya da herhangi bir tehlike oluşturabileceğini, hangisinin tehlike arz etmeyeceğini düşünmeye başlamak çok geç olacaktır. En yakın yangın söndürücünün, ilk yardım kutusunun, göz yıkama şişesinin ve emniyet duşunun yerlerini öğrenin.

BİR SÜRÜ KAZA DÜŞÜNMEMEKTEN KAYNAKLANIR!

TİPİK BİR ÖRNEK :

İçi çözücü dolu, ağzı tıpayla kapalı ısıtıcı üzerinde ya da daha kötüsü çıplak ateşte ısıtılıyor ya da destinasyon şilifli malzeme ile yapılıyorken ne atmosfere ne de vakuma çıkış yok! Problem hiç düşünülmemiş. Çalışan kişi potansiyel bombaya yüzünü iyice yaklaştırmış ve termometreyi daha iyi okuyabilmek için emniyet gözlüklerini de çıkarmış !

9. DENEY SETİNDE TEMİZLİK VE DÜZEN

Kirli ve düzensiz bir deney seti, kirli ve tehlikeli bir çalışmaya zemin hazırlar. Kullanmadığınız malzemeleri set üzerinde bırakmayın. Bunları bir dolaba ya da kirliler için ayrılmış olan bir kaba koyun. Kirlileri lavabo içinde ya da çevresinde bırakmayın. Malzeme kaplarını kolaylıkla devrilecekleri şekilde setin kenarlarında bırakmayın. Kullandıktan hemen sonra tıpaları kapatın ve şişeyi kendi yerine kaldırın.

Tehlikeli maddeler içeren kapları yüksek raflara koymayın.

Şişelerin etiketlerine mümkün olduğu kadar açık ve ayrıntılı bilgi yazın.

Şüpheli şişeleri ellemeyin. İçindeki madde, zamanla, ışıkla ya da ısıyla ayrışabilir. Eldiven kullanın ve şişeyi şeffaf bir koruyucu levhanın ardında açın. Etiket görünmüyorsa, içindeki maddenin ne olduğunu tahmin etmeye çalışmayın, açmayın ve kullanmayın.

Atık solvent şişelerini direkt gün ışığından uzak tutun ve parlayıcı maddeleri minimum miktarlarda stoklayın.

Solventler sıcak su akan lavabolarda kullanılmamalıdır.

Kayıp düşmemek için yere dökülen maddeleri hemen temizleyin.

Ara sıra bütün rafları ve dolapları iyice temizlerseniz hem aradığınız şişe ve malzemeleri daha kolay bulursunuz, hem potansiyel tehlikeleri azaltırsınız hem de çalışma alanını genişletirsiniz.

10. DERİNİN KİMYASALLARLA TEMASI

Kimyasallarla çalışırken ya da tartarken parmaklarınızı kullanmayın. Bazı kimyasallar cilde temas ettiklerinde ciddi yanıklar oluşturur. Etkileri hemen görülür ve bu emniyet açısından uyarıdır. Diğer bazı kimyasallar da tehlikelidir ancak tehlike sinyali vermezler. Deneyimler gösteriyor ki zararsız olduğuna inanılan ve rast gele kullanılan bazı maddeler sonraki çalışmalarda son derece tehlikeli bulunabiliyor. Örneğin benzenin artık kanserojen olduğu biliniyor. Oysa çok yakın zamana kadar, birçok kimyacı benzeni derilerindeki lekeleri çıkarmak için kullanıyorlardı.

Hiçbir toksik kitabı uyarmada yeterince detaylı olamaz. Herkes zehirlere farklı tepkiler verir. Farklı kimyasallara farklı hassasiyet gösterir, allerjik olabilir. Tahriş edici madde tozları nemli deriye yapışabilir. Temas süresi önemlidir. Madde partikülleri kuru ciltlerdeki çatlakların içine girip yerleşebilir.

Kişisel temizlik zorunludur ve en iyi suyla ve sabunla olur. Organik çözücüler ciltteki lekeleri çıkarmak için kullanılmamalıdır. Bunların çoğu zehirlidir ve cildi kurutarak enfeksiyonlara uğrama riskini arttırır.

11. BAZI GENEL EMNİYETLİ ÇALIŞMA KURALLARI

* Toksik gazları, buharları ya da tozları kullanmayı gerektiren çalışmalar setin üstünde değil çeker ocak üstünde yapılmalıdır.

* Tehlikeli kimyasalları -çeker ocaklar bu amaçla tahsis edilmediği sürece- çeker ocak içinde saklamayın.

* Daima uygun boyutta ısıtıcı, manto, klemp, destek, tutacak v.s. kullanarak cam sistemleri emniyetli bir şekilde kurunuz.

* Küçük veya çatlak cam eşyaları kullanmayın. Özellikle de küçük veya çatlak erlenleri vakum altında kullanmayın.

* Cam şilifler sıkıştığında aşırı kuvvet kullanmayın. Eldiven giyin ve elinizi korumak için bez kullanın.

* Destilasyonda cam boruya hortumları bağlarken kolay kayması için su kullanın. Ya da tel veya klipsle tutturun.

* Reaksiyonları mümkünse uygun bir emniyet ekranının ardında yapın. Mümkün değilse de en azından deneyi başkalarına doğru yapmayın. Büyük desikatörleri daima emniyet ekranı ardında ya da özel kutularında boşaltınız.

* Bekler kullanılmayacaksa gaz vanaları kapatılmalıdır. Eğer küçük bir alev kalmalıysa hava vanasını kapatın.O zaman sarı renkli alev görülür.

Mavi alev gün ışığında görülemez.

* Ayırma hunisinde uçucu çözücüleri çalkalarken ara sıra ters çevirin ve vanasını açın.

* Beki yakmadan önce çevrede parlayıcı çözücü olup olmadığını kontrol edin.

* Yanmakta olan bunzen beklerini rafların altına itmeyin.

* Hiçbir zaman kimyasalları ağızla çekmeyin.

* Laboratuarda sigara içmeyiniz. Laboratuara yiyecek, içecek sokmayınız.

12. ÖZEL VE EXTRA TEHLİKELİ MALZEMELER

Tehlikeli maddelerin :

1.Özel tehlikeli olanlar: Yani özel bir araştırma sahasında kullanılan ve o konudaki uzmanın bilgisini gerektirenlere " özel tehlikeli maddeler " diyebiliriz.

2.Extra tehlikeliler ise : Fosgen, hidrazin, silan, asetilenik bileşikler gibi tehlikeli olduğu herkesçe bilinenlerdir.

Herhangi bir çalışma prosedürü belirlenirken öncelikle kullanılacak malzemeler ve yöntemler dikkatle incelenmeli, çalışılacak malzeme hangi gruptan olursa olsun, öncelikle danışmana ve emniyet kitaplarına başvurarak özellikleri öğrenilmelidir. Deney esnasında deney setine ve deney bölgesine çalışılan maddenin ne olduğu ve tehlikelerini içeren açık bir uyarı etiketi konmalıdır. Bir çalışma yapılmadan önce, her şeyden önce bu çalışma yüzünden çalışmacının kendisinin ve çevresindekilerin maruz kalabileceği tehlikeler belirlenmelidir. Özellikle çevremizdekiler için tehlike içerenler yapılmamalıdır.

Tehlikeli maddelerle çalışmak gerektiğinde aşağıdaki gibi bir belge hazırlanmalı ve herkesin görebileceği bir yere asılmalıdır.

1- Tehlikeli madde veya deneyin adı : ...............................

2- Kullanılan tehlikeli maddenin miktarı : ..........................

3- Tehlikenin türü : ................................................

4- Araştırmada çalışanların isimleri : imza : Tarih :

................................... ...... .......

................................... ...... .......

Aşağıdaki şekilde bir izin belgesi hazırlanacaktır :

a- Çalışma yeri : ...................................................

b- Depolama yeri : ..................................................

c- Çalışmanın sürdüğü tarih ve zamanlar : ...........................

Prosedürler ve önlemler :

d- Takip edilecek deneysel prosedür. Kısa açıklama :

..................................................................

..................................................................

e- Çeker ocaklar. çalışılması gereken derece :

..................................................................

f- Gerekli koruyucu giysi :

..................................................................

..................................................................

g- Özel bir izleme gerekir mi ? Detayları veriniz. ( Reaksiyonun yürümesi sırasında ortaya çıkabilecek kimyasal ve radyoaktif zararlıların izlenmesi gerekir mi ? )

..................................................................

..................................................................

5- Atıkların yok edilmesi prosedürü :

..................................................................

..................................................................

6- Olabilecek bir kaza halinde özel ilk yardım prosedürü :

..................................................................

..................................................................

7- Kaza anında yapılacaklar :

a- Döküntü ve kalıntıların yok edilmesi :

...............................................................

...............................................................

b- Yangın :

...............................................................

...............................................................

( Kullanılacak yangın söndürücünün türünü mutlaka yazın. )

c- Deneyi durdurma prosedürü :

...............................................................

...............................................................

8- Elektrik veya su kesildiğinde yapılacaklar :

a- Elektrik kesilirse : ..........................................

b- Su kesilirse : ................................................

c- Diğer bazı durumlarda, örneğin voltaj düşerse : ...............

...............................................................

13. KAZA RAPORLARI

İşletme, legal olarak binadaki bütün kazaları ilgili hükümet görevlilerine rapor etmekle yükümlüdür. Bu sebepten, bütün kazaların, bir yaralanmaya sebep olsun olmasın, ne kadar küçük olursa olsun, işletme yetkililerine bildirilmesi gereklidir.

14. KANSEROJEN, MUTAJEN VE TERATOJEN MADDELER

Bu maddeler, mutlaka ya çeker ocaklarda ya da kapalı kaplarda tutulmalıdır. Bu maddeleri içeren kapların üzerine " KANSER YAPICI " yazısı yapıştırılmalıdır. Kullanıldıktan sonra da bu kaplar iyice yıkanmalıdır. Böyle maddeleri kullananlar, derinin maddeyi absorplamasını önlemek için eldiven giymelidir. Bu maddeler izinsiz kullanılmamalıdır.

AŞAĞIDAKİ MADDELER KANSEROJENDİR !

1- Polisiklik aromatik hidrokarbonlar :

- benzpiren, - benzantrasen, - dibenzantrsen, - benzakridin.

2- Aromatik aminler ve türevleri :

Kimyasal çalışmalarda kanser yapıcı olarak karşılaşılan ana gruptur.

1.grup kanserojenler ( imali, bulundurulması ve kullanılması yasaktır. )

-naftilamin, benzidin, -aminobifenil,-nitrobifenil ve bunların tuzları.

2.grup kanserojenler : ( Fabrikalarda personelin bunlarla çalışması kontrollüdür. )
-naftilamin, o-toluidin, o-dianisidin, diklorobenzidin ve bunların tuzları.

3- N-nitrozo bileşikleri : R-N-(NO)R' formundaki bütün bileşikler kanserojendir.

4- Betapropilakton, nitrojen bileşikleri, etilenamin ve etilenamin içeren bileşikler.

15. KİMYASALLARIN DEPOLANMASI

Kimyasalların emniyet içinde depolanması emniyet kurallarının en önemlisidir. Bazı kimyasallar soğukta, bazıları kuru, bazıları nemli ortamda, bazıları da ışık almayacak şekilde depolama gerektirir. Bu maddeler, satan kurum tarafından uygun koşullarda satılırlar. Kullanım esnasında da bu koşulların bilinmesi uygulanması gerekir.

Kuru iken patlayıcı özellikleri olanlar nemli ya da ıslak halde saklanmalıdır. Bu maddeler :

- Dinitrofenoller

- dinitrofenilhidrazin

- floro nitro fenilazid

- Hexzanitrodifenilamin

- Pikrik asit

- trinitrobenzensülfonikasit

Bu ürünler için aşağıdaki kurallara uyulmalıdır :

* Eğer madde tamamen susuz kaldıysa kabın kapağı açılmıyorsa, kabı az miktarda deterjan içeren suya daldırın. En az 24 saat öyle kalsın.

* Kap hala suyun altındayken kapağını hafifçe gevşetin ve kapağı biraz ıslatın.
* Kapak bir kere gevşedikten sonra sudan çıkarın ve gerektiği kadar su ekleyin.

16. KİMYASALLARIN ETİKETLENDİRİLMESİ

PATLAMA TEHLİKESİ

Laboratuarda özel kurallarla kullanılması gereken maddeler vardır. Birkaç patlayıcı madde genel analitik çalışmalarda birlikte kullanılır. Örneğin: Pikrik asit ve nitroselüloz. Böyle maddelerin emniyet açısından taşınma ve depolanmaları sürecinde suyla ya da diğer uygun çözücülerle nemli tutulmaları sağlanmalıdır. Su ya da çözücü, buharlaşmadan dolayı azalacağı için zaman zaman eklenmelidir. Patlayıcı maddeler diğer parlayıcı maddelerden uzakta depolanmalıdır.

Patlayıcı maddelerin kullanımı extra dikkat gerektirir. Reaksiyonları bu maddelerin mümkün olan minimum miktarlarını kullanarak gerçekleştirmeye çalışın. Ayrıca bir koruyucu ekran ardında çalışmanız tavsiye edilir.

Bazı deneyler bu maddeleri zararsız miktarlarda içeren seyreltik çözeltilerle gerçekleştirilebilir fakat atıkların yok edilmesi dikkatli düşünülmelidir. ( borulara zarar vermemeleri açısından. )

ALEVLENME TEHLİKESİ

Şiddetle alevlenebilir, Oksitleyici,

Alev alıcı sıvıları üç kategoride incelenir :

1- Aşırı derecede alev alıcı : Parlama noktası 0 derecenin altında ve kaynama noktası 35 derece ya da daha aşağı olanlar.

2- Yüksek derecede alev alıcı : Parlama noktası 0-21 derece arasında olanlar.

3- Alev alıcı : Parlama noktası 21-55 derece arasında olanlar.

Parlayıcı katılar, havayla temas ettiklerinde, başka hiçbir enerji transferi olmaksızın alevlenirler. Bunlar herhangi bir parlayıcı ile çok kısa bir temastan sonra tutuşurlar veya su ya da nemli havayla temaslarında şiddetle parlayıcı gazlar verirler. Oksitleyici maddeler ise yanıcı maddelerle temas ettiklerinde yangına sebep olabilir.

Yangını önlemede ilk faktör, alev alabilen maddeleri çalışma sahalarında minimum miktarlarda stoklamaktır.

Yüksek derecede alev alıcı maddeler, üzerinde açık bir şekilde
" YÜKSEK DERECEDE ALEV ALICI. PARLAMA NOKTASI 32 DERECENİN ALTINDADIR. "
yazan çelik dolaplarda saklanmalıdır. Bu çelik dolapların rafları özel bir şekilde dizayn edilmelidir.

Parlama noktası belli bir derecenin altında olan sıvılar alev alıcı hava-buhar karışımları oluşturur ve en ufak bir alev kaynağı ciddi patlamalara ve sonunda da yangına sebep olur. Ortalıkta alev alıcı maddeler varken çıplak alev çok çabuk yayılır. Bu durumda diğer ateş kaynaklarını göz ardı etmemelidir. Fırınlar, buzdolapları,karıştırıcılar, fanlar ve ısıtıcılar alevlenmeyen malzemeden olmalıdır. Uçucu sıvıların ısıtılmasında buhar banyoları kullanılmalıdır. Laboratuarda alev alıcı çözücülerin çok miktarda kullanılması pek nadirdir. Ancak böyle bir durumda, kıvılcım geçirmeyen aletleri, alev geçirmeyen ayakkabılar giymeli ve statik elektriğe karşı önlemler almalıdır. Pamuklu giysiler giyilmelidir. Sentetik malzeme statik elektrik biriktirebilir.

Yangın söndürme cihazları kolayca ulaşılabilir olmalı ve yerleri herkesçe bilinmelidir. Bütün çalışanlar bu cihazların kullanılmasını öğrenmeli ayrıca yangının yayılmasının engellenmesi ve mümkünse küçük yangınların söndürülmesi konusunda eğitimli olmalıdır. Yangın çıkışları, yangın kontrolden çıkarsa binanın boşaltılması için açıkça gösterilmelidir.

Alev alıcı sıvı atıklarını yok ederken de aynı derecede dikkat etmeliyiz. Bütün kıvılcım kaynaklarını kapattıktan sonra küçük atıkları alev almayan bir sıvı ve suyla emülsiyon haline getirmelidir. Sonra akan suda iyice seyreltilir. Eğer çözücü atıkları firması tarafından toplanıyorsa

Bunları içeren kaplar çalışma alanından uzaktaki bir depoda saklanmalıdır.

Benzer önlemler, kuruyken tehlikeli patlayıcı maddeler oluşturabilen oksitleyici maddelerin kullanımında da tavsiye edilir. Maddenin döküldüğü yerler tamamen yıkanmalı ve onu toplamak için bir bez parçası kullanıldıysa onu da tamamen yıkayın ya da kontrollü koşullarda yakın. Birçok yangın, organik peroksitlerle kirlenen bez parçalarının, kağıt ve benzer atıkların atıldığı atık kutularına atılmasından çıkmıştır.

ZEHİRLEYİCİLER

Zehirli çok zararlı

Bunlar çok zehirli, zehirli ya da yutulunca, solununca ta da deriye temas sonucu zararlı olabilen maddelerdir. Bu malzemelerin zehirli etkileri genellikle hayvanlarda yapılan deneyler sonucu olarak verilir. Yani gerçekte insan üzerine etkileri kesin olmayan bir bilgidir. insanların sağlık durumları, allerjik durumları her birinde aynı olamayacağından bazı bünyelere etki etmeyen zararlılar, bazı bünyelerde şiddetli zehirlenmelere yol açabilirler.

Eğer daha az zehirli bir maddenin kullanılması mümkün değilse uygun önlemler alınmalıdır. Bunlar kişisel hijyene dikkat etmek, uygun koruyucu giysi giymek, solunum ekipmanları, çeker ocaklar ve kapalı aletler kullanmaktır. Birçok kullanıcı toksik maddelerin yutulmasının tehlikesinin farkında fakat bu maddelerin deri tarafından absorblanmasının, bu maddelerin solunmasının ve özellikle bu maddelerle uzun süreli temasın ne kadar tehlikeli olduğunun farkında değildir.

Toksik maddeler kullanılırken mutlaka eldiven giyilmelidir. Ancak korumasız cilde toksik madde dökülürse de su ve sabunla hemen temizlenmelidir.

Atmosferdeki zararlı buharlar otomatik kontrol sistemiyle izlenmeli, kokusunu duyuncaya kadar beklenmemelidir. Maddenin zehirleme eşik konsantrasyonu çok düşük olabilir. Bu eşik değeri birçok malzeme için bilinmemektedir. Deneysel prosedürlerde temel, hiçbir malzemenin atmosferi zehirlemesine meydan vermemek olmalıdır.

KOROZİF VE TAHRİŞ EDİCİ MADDELER

Korozif Tahriş edici

Korozif maddelerin ciltle temasının sonuçları genellikle açıktır. Özellikle de bu maddelerin gözler üzerindeki etkileri çok tehlikelidir. Genellikle kazalar kullanıcı tarafından ihmal edilen, koruyucu gözlük takmak, yüz kalkanı, koruyucu giysi ve eldiven giymek gibi basit önlemler alınmadığından çıkar.

Tahriş edicilerin etkileri ise açık değildir. Genellikle birçok çözücülerle temasın etkileri görülebilir. Fakat tekrarlayan ve uzun süreli temaslarda görünmez bir etki olarak cildi zayıflatabilir yani deriyi inceltir. Böyle koşullar altında da cilt kimyasallara karşı daha az dirençli olur ve hassaslaşır, dermatit olabilir. Uygun eldiven giymeniz ve işiniz bitince de ellerinizi lanolin bazlı kremlerle kremlemeniz tavsiye edilir.

RADYOAKTİF MADDELER

Bu maddeler radyoaktivitenin cinsi ve miktarı açısından birkaç sınıfta incelenir. Yüksek ve orta aktivitedeki maddeler ve düşük radyoaktivitedeki malzemelerden büyük miktarlar bu bölümün kapsamı dışındadır. Laboratuarda düşük aktiviteli ve az miktarda madde kullanılabilir ve genel önlemler zehirli maddelerde olduğu gibidir. Az miktarda uranyum ve talyum bileşikleri dışı metal olan kaplarda depolanmalıdır. Kullanım esnasında mutlaka eldiven giyilmelidir. Özel bilgiler literatürden elde edilmelidir.





ZARARLI MADDELERİN KULLANIMLARI

* Kabı açmadan önce etiketini okuyun.

* Size gereken madde olup olmadığını kontrol edin.

* Kimyasallar arasındaki şiddetli reaksiyonlar düşünün. Uygun koruyucu giysi ve ekipman kullanın.

* Kabı, iyi havalandırılmış bir alanda ve dikkatlice açın.

* Maddeyi çıkarırken ve kullanırken, solumayla, cilt, göz ve giysi temasıyla alınacak riski indirgeyen bir metod seçin.

* Kirli araç-gereçleri asla kullanmayın.

* Kullandıktan sonra kabın kapağını dikkatle kapatın.

* Maddeyi kullanırken kesinlikle bir şey yiyip içmeyin ve sigara içmeyin.

* Ellerinizi yıkayın, sahayı temizleyin ve kimyasalların etkisinde kalmış olan giysinizi değiştirin.

* Atıklara ve döküntülere karşı önlemler alın ve tehlikelere karşı uygun metodlar kullanın.

* Siz ya da çevrenizdeki biri kimyasallardan etkilendiyse tıbbi yardım isteyin ve gelene kadar da uygun ilk yardımı yapın.

ZARARLI KİMYASALLARIN DEPOLANMASI

* Tehlikeli kimyasalları, rutubetsiz, iyi havalandırılmış ortamlarda, yüksek sıcaklıklardan ve ateş kaynaklarından uzakta depolayın.

* Kimyasalların izinsiz kullanılmasını engelleyin.

* Kimyasalların zararlarını indirgemek için toparlayıp stoklayın.

* Zaman zaman stokları kontrol edin ve bozulan maddeleri imha edin.

* Alev alabilen maddelerin stoklandığı yerlerde sigara içmeyin.

* Üzerlerinde kalabilecek maddelerden dolayı kimyasal kaplarını taşırken ve tutarken dikkatli olun.





AHMET SERTKAN
ÇOSB. İTF. AMİRİ
NBC UZMANI

KAYNAKÇA:

Tekstil Terbiyesi Eğitim Programı-1, TEKSLAB 2003, Tekstil Terbiye İşletmeleri Boyama ve Kimya Laboratuvarları El Kitabı, Konu:1 Terbiye Laboratuvarlarında Genel Düzen ve İş Güvenliği (M.Cüneyt Gezen), 2003, KMO İstanbul Şb. Yayınları, ISBN 975-395-592-8

http://www.kimyaturk.net/index.php

Devamını okuyun...>>